boş ve soğuk odalar kuruyorum sana
binalar merkezler yığınlar ve ve ve
koruyorum deli gibi onları kendimden
ve yaklaşan her türlü iyilikten bile
varlığımla büyütüyorum adına
kurduğum bütün servetimi
üç noktaya geliyoruz
bunca sınır çizerek
ucundan kıyısından yakalayabildiğimiz bir mecrada
bir sözü fikri
yolumuzu bulamıyoruz da
bunun için üç nokta
kalın beyaz çizgilerle örülmüş balık ağları
benziyor adeta
geçmişten gelenlerin üç nokta
küçük bir örümceğin ördüğü
beyaz ince çizgilerle kafalardaki
örümcek ağları
derin çizgiler
koyu gri altından aydınlanan
koyu maviye çalan bir gökyüzü
sonra da koyu mavinin altından
koyu bir kırmızı
sarıya çalan bir kırmızı
zırhımı kuşandım ve bahçeye çıktım
çiçek toplamaya
aklımı kaçırdım da peşinden
hortumla su tuttum bahçeyi sularken
ona da
döndüm durduğum yerde
bin bir neşeyle doğmalıydı güneş
az sonra batacak ve
bir daha doğmayacak
bu yüzden çiçekler büyümeyecek artık
tufandan sonra
sancaktan iskeleye
iki oda bir salon deniz
bugün tepeleme gemiler ah o gemiler
kim bilir nereden geldiler
gece olunca hiçbir şey yok
yorgun düşmüş
soğuk sularında
akarken delicesine
soluk soluğa
yaşamın renkleriyle
beş harfli nehirden
sokaklarda bir rüzgar gezinir
serseri
ağır adımlarla
tehditler savurur
yağmur güneş ve çamur
bir tek bulutlar sarhoş
hep zamana hapsolmuş şiirler dinlettin bize
kadehinin titrerken ayağı yine
yine zaman vardı içinde
kabullen artık sen de
durduramadın dizelerinden geçen zamanı
bazen baş olduk zamana
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!