** Benna Hatun'dan ** Şiiri - Öztürk Şahin

Öztürk Şahin
18

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

** Benna Hatun'dan **

Ben ki...

Gitmekteyim bu düş yolundan uzağa
Vaktim, sınırlı âmâlıklarımın ip merdivenlerinde son basamak
Hep dar hep geçitsiz aralıklarda durakladım
Yıldızdım köy kokan değirmenlerde
Tuğlalarımı siyaha boyadım
Işık geçirmez bir sükunette bıraktım çocukluğumu
Çocukluğum….
……………………..benim en güzel yaralarım…!

Benna Hatun

***********

.................

Hala gülümserken kırışmıyor ruhum,
Hala içten ve samimi kavga da edebilirim
Bezginliğim denizimin karasına bir sitemdir…!
Kafiyeli şiirlerden hoşlanmam hala
Sanki sözcüklerin ezgisi aynı sesle bitince mi hoş
İçimin nasıl acıdığını
Yada
Ne kadar kızgın olduğumu ünlü ses uyumuna uymadan anlatamıyor muyum…!
..............

**********
.............................
Seyyar düşler yırtılırken orta yerinden
Kadim bir dosttur kabuklu yaralar
......................................
Aşk kanatır
Ama
Bıçak bilmez ki ne kadar derine indiğini
Siz hiç hesap soran bir muşta gördünüz mü
Aceleci ağızlara suç ortağı
Kaldırımların hüzünlü taş dağıtıcıları
Aylaklık sermaye isteyen bir iştir
Becerebilirsem anlatacağım...
............................

***********

.................................
Alfabemin hangi harfindesin
Böyle şeddeli biraz nun
Hani eksilsen diyorum
Eksi olsak birlikte sıfırdan hallice
Birlikte diyorum bak
Birlikte...

**********

...........................................
Çelişkiler ayrışırken icat edilmemiş formülerle
dibe çöken aşk kanayan dudak
kulağımı dolduran anlamsız kalabalık
sarkacımda menekşe izmaritleri
günceme düşen bir sarı tel
küllenen mavi
tutuşan matem
ellerini diyorum hani
bir tek ellerini özlüyorum
....................

*******
.................................
menü de aşkın geçmiş zaman ekleri
sevmiştimdi seni
sevmiştimdi..!

********
......................................
/sen ağlarken saatlerce bombalanmış mahallere benzerdi yüzümdeki her çizgi..anlamazdın..kaç gemi uğurladın ki içinden..anlamazdın../

Akşamdır artık..
Ansızın bittiği yerdir düşlerin
Ve döker aşk bütün yapraklarını
Kıyısına yanaştım gözlerinin..
Bir şeye benzetmeye çalışırken içimdeki yalnızlığı...

Zaman yediveren incilerden bir tutam gece
Zaman ki ölmektir sadece..!
..............................................

*********
......................................
Belki mavinin özüne rastlamaktı ansızın
O kadar da değildi belki
Dünyanın herhangi bir yerinde
Aslında belki gülümseyerek açıyordu bahar
.................................

**************
.......................................

Aşk lütfen uzak dur benden
Sıtkım sıyrılmışken hazır
Yerden ve gökten
Ve maviden
Kainat boylu boyunca ipin ucunda
Amaaann kimin umurunda..!
.........................

****************

...............................
Susmadım elbette
Kalbim bütün ağırlıklardan muaf
kendimi affedip affedip unuturken
Gözbebeklerimde koyulaşan şefkat
Çıkardım yüzümdeki buruşuk maskeyi
Başlayıp başlayıp yarım bıraktığım sayfalar gibi
Gördüklerim rüya değil
Bir kanıt..
Hayat bana bir şeyler söylemeye çalışıyor…
..........................................

************

Anlattıklarına inanmak gelmiyordu içimden
Ama
Durgun bir su gibiydi seslerin…
İşte en çok bu yüzden seni sevdim /

İsmini koyamadığım hiçbir şeyin gerçekliğinden emin olamadığımdan
Bekleyişim çağlayanlar önünde kalmış kağıt gemiler kadar iradesiz
Oysa
Kalbimde hırsız bir ceylanın ayak izleri
Alnımdan ırmaklar geçiyor sebepsiz
İki küçük nar tanesine dönüyor yüzüm,hüznüm
Dilimse Musa’nın dili kadar çözülmüş artık

Ağzıma mevzilenmiş bu hikayeyi
Aşkın amansız imgeleri söyletti
Yıldızların hiç görmediği kadar kara bir geceydi üstelik

Kuşlarım rüyalarına uçuyor mu hala…
Şaibeli bir son mısra
İçimde dolanan sen değilsin
Bu kadar güzel olamaz çünkü gözlerin…
Biliyorum….
Bütün bunları ben uyduruyorum..!

************
.....................
gece hırkasını giyinirken deniz fenerleri
benim olmasını istemediğim bir hayatın yalancılığında
….yalanlıyorum kendimi
uzanıp usulca karanlığın koynuna
bütün kandillerini üflüyorum
bir güvercin gözü kadar kahve rengi gözlerimle sahipleniyorum cenneti
..........................

****************
.................

Biri var
Yok gibi biraz
Biraz mavi
Biraz sarı
Bendeliğinin paydasında
Bir gidimlik burdalığı
Konaklıyor gölgemde
Farkındayım

........................

**************

...................
Amaaan…
Seyhan yine mi sen …!
ne istiyorsun benden
yahu konuşmadık mı daha önce
ya yalancı olacaksın
….ya yalnız kalacaksın diye

Bak söyleyeyim prensler mor ata binmez
bağ bozumunda uzatmaları oynuyordu yalın ayak bakışlarımız
biliyorum Seyhan
prensler öldü (!)
ve faili meçhul masallarda kısaldı saçlarımız
..................

**************

..................
bir yudum ılık mavide eridim mi ben
kış düştü mü yanaklarına kirazın
pembeye döndü mü hükümsüz iç çekişmeler
güftelendim hürriyetinde kavgamın
taarruza geçti asabi serzenişler
işte bu defa sahiden
biraz harcandım
....................

***********
............................

Güneşe sis çökmüş
Soluyorduk sırnaşık geoidi
Öfkelendik deniz analarına
Çattık kaşlarımızı ufkun hırsız yanına
Dik açıyla ortaladık sahipsiz gemileri
Avucumuzda susamdan nemler
Ve aramızda birkaç damla iri kıyım paralel
Biz yazdık
Coğrafya bozdu
Emekledik
Gülümsedi kayıklardan fotoğraflar
İstanbul’u özledik

************
.............
Ben deli miyim neyim
Uyandım şairin sabahına
Bir de ne göreyim
Yanımda iki melek
Soruyorlar durmadan
Dedim
Ben nerden bileyim..
...............
***********

..............
Ara sıra yeşil olursun uçurtma uçururuz neşeyle,
Ara sıra sarıya dönersin ısınırız..
Ben doğuştan tek renk karayım..
Tenimin korkunç beyazına rağmen…
Gece olurum o halde bende…
Örtünürüm üzerimize…
.............

***********

.....................

Ağlamak istiyorum..
Ama bir bahane lazım..!
Geçmişteki gözyaşlarım
Yanlış yazdığım kelimeler gibi
Biraz eksik
Biraz komik
imla hatalarını da sayarsak tam bir fiyasko …!
Benim gözyaşlarım tarihin denize bakan yamacından şarampole yuvarlandı…!
................

*********************************

.................

Çıktım hüzünlü sislerinden yayla mavilerine
Tüfek seslerine karışan kemençe kokularıyla
Zigana'dan salındı dedemin sevdalı mektupları
Bana inatçı diyorlar
Ne kadar da belli
Nenemi tanımadıkları
............................. :)

BENNA HATUN ŞİİRLERİNDEN DERLENMİŞTİR....

Öztürk Şahin
Kayıt Tarihi : 16.3.2008 23:15:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Öztürk Şahin