Zihnimin ayak sesleri duyuluyordu kulaklarımda ,gözyaşlarımla ıslanmış ensemi yalıyordu rüzgar..
Doğruluk ile gerçeklik arasında kaybolup duruyordum; yasak meyveyi yemeden önce cennet bahçelerindeki hisselerimi çekmem gerekiyordu Havva gibi.
Avuç kadar yere sığamaz olmuştum uçsuz bucaksız bir hayat söyleşisiydi işte sağır kulaklara fısıldıyordu ,
kendi benliğini kaybetmekten korkuyordu.
Halbuki kendi benliğini kaybetmekten korktuğu yolda sessizliği duyabiliyordum kör ve bencil düşüncelerinde yanıp tutuşuyordum.
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta