... Ve bir köle uyanır ortaçağın karanlık madeninden,
kıvrımlı bir yılanı andıran çehresinden
simsiyah terler akar
elinin tersi tren hızıyla geçer alnından
çevirir yüzyıllardır kurumayan nemli sırtını
güneş doğuran nemruda karşı.
arkasında onbinlerin dönüşünün yaratığı o korkunç çığlık
önünde ise sonu görünmeyen muasır medeniyetler patikası
nereye baksın Endülüs çobanının heybesindeki düşleriyle
sola baksa enkaz altında kalan düşleri
sağa baksa kırbaçlı patronlar
zaten kazmayı karaelmasa ilk vurduğunda görmüştü,
sömürgen çağın iğrenç dişini.
başını diz kapaklarına gömer
belki Fİ tarihinden bir düş görür diye.
ve tam kleopatranın tatlı yanaklarına konduracakken
kapkara dudaklarıyla öpücüğü
çalar kırbaçlı düdüğü, düşleriyle alay edercesine.
sinirlenir, yerinden fırlar spartaküs hırçınlığıyla
etsiz kemik vücudu dağılır
ayaklar bir tarafa, gövde bir tarafa
kafatası tıngırdaya tıngırdaya yuvarlanır
maden yatağı mabedine.
zaten bu düşü görmüştü kara kafa
elmasa kazmayı ilk vurduğunda
ayaklar çoktan baş olmuştu.
Kayıt Tarihi : 25.12.2011 16:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!