Sen benimle olsaydın, çöllerde kum olsaydım,
Gönlümün pınarından, çağlayanlar sunsaydım.
Kızgın kor ateşlerde, rüzgarları salsaydım,
Hayalleri bırakıp, mutluluğa bansaydım.
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Böyle bir sevgiyi içinde taşıyabilen birinin var olduğuna inanamiyorum.
Eğer varsan,saygılarımı sunarım.
Ne güzel olurdu değil mi? Hayat zaten sevmek ve sevilmekten ibaret. Ama üzülme elbet bir sebebi vardır.
Bu güzel yüreği daha fazla dağlama
Elde olmayan için yeter artık ağlama
Senden çok seviyormuş yanına alan onu
Bilirsin ki dünyanın hiç bir zaman yok sonu,
Sevgilerimle
MEHMET ALİ ŞAHİN
cöldeki kumda serabim,
yalniz gecelerimde hulyamsin...
hiç bir şey dolduramaz gönüldeki yerini
dolmasın da
bulmuşken bunca büyük şansla
kendini en şanslı görüyorsun değil mi
gerisi hikaye inan bana
Yüreğinize sağlık abla.
Selamlarımla.
Hanımefendi
Oooooooooooo! ŞAHANE! Şiir yazabilseydim bir dörtlükle bu şiire taç takardım ama üzgünüm. Tam puan Ankara'dan helal.
İnan ki bu dünyada, başka yâr bulamadım,
Sensiz olan âlemden, bir lezzet alamadım.
Hasreti yele verdim, gönlümü salamadım,
Sen benimle olsaydın, dallarına konsaydım.
Sağlık, huzur ve mutluluk hayatınızın ayrılmaz birer parçası olsun.
Saygılar...
Âlimoğlu
Daha neler yaşanır, ömrümde bilemem ki?
Kader böyle yazılmış, silgim yok silemem ki?
Periyim ama sana, uçarak gelemem ki?
Seninle yaşlansaydım, sadakâti sunsaydım...
--ŞARKI TADINDA BİR ESER OKUDUM. TEBRİK EDERİM.
çok harika bir şiir olmuş
kutlarım hörmet ve taktirlerimle
Dur bile diyemedim sen giderken Yüce'ye
İhtiyaç da kalmazdı ardından duacıya
Ne gecem ne gündüzüm kâr etmezken acıya
Yanımda olsaydın da gözlerinde yansaydım.
Sevgili Nurdane hanım, ne demeli bilmem ki. Hikayeyi okuduğumda elim kaleme varmadı bir an. Ama zamandan gideni hiçbir şey geriye getiremiyor. Bu manada söylenecek her fazla sözün sizi yaralayacağını bildiğim için susuyorum.
Bu dörtlüğü de sizin ağzınızdan yazmış gibi düşündüm ve kalem aldım. Umarım yanlışlık yapıp da haddimi aşmamışımdır.
Şiir ve dostluk adına baki selamlarımı sunarken merhuma Mevlamdan rahmet size de sonsuz sabırlar diliyorum.
Saygıyla.
Çöllerdeki kum olsaydım sözü bana çöllere düşen efsane aşkları anımsattı.
Güzel şiirdi Nurdane Hanım.
Tebrikler.
Kadir Tozlu
Bu şiir ile ilgili 24 tane yorum bulunmakta