Benimle evlenirmisin desem sana yakışırm ...

BENİMLE EVLENİRMİSİN DESEM SANA YAKIŞIRMIYIM?

Delirircesine aşk sarhoşu olsam bu akşam,
En güzel şiirlerimi derlesem güzelliğine,
Çiçek sepetlerini parçalasam şaheser büstüne,
Kırmalıyım ayrılık şarkısı çalan saksafonları,
Sorumsuz kişiliğimle vuruşsam,
Ellerimi kanatmalıyım vuruştuğum duvarlardan,
Ağlasam seller gibi kan şerbeti,
Senin ağlaman benim yerimde bilir misin?
Sana yakışmayan ağlamalar olmamalı sende,
Bitse bu yağan bu delice yağmur
Kader yakamızı bıraksa hüzünlerden
Benimle evlenir misin desem sana yakışır mıyım?
Bir aşka başladım seninle
İçim içime sığmaz oldu taştıkça taştı,
Duygularımın ötesinde bir evren
Şekle biçime sığmaz oldu,
Sanki hayatım zamanla kavgalı,
Bilmezdim sevmenin sevmekten güç olduğunu,
Ruha dar gelen ten,
Nerde olduğu belirsiz umutlar
Azıcık mutluluk var o bile ödünç
Hayatımın anlamsızlığında
Kitaplarımdaki dostlukta bile şeklini bulmuşum,
Birde içimde kurumuş yasemenler,
Paylaşılacak gecelerim olsa seninle
Ellerim avuçlarında sıcacık,
Rüzgara karşı yürüsek denizinde
yıldızlar ağlayacak,
azıcık ışık gönder derinliğime
olsun bölüşülmez mutluluklar,
Gözlerimi sahilime çevir
bak sessizce,
Gemi demirlemişse açığında yorgun bitkin,
Elimi minik aşk böceği sokmuş
ecel hikayem uğramadan sahiline
Benimle evlenir misin desem sana yakışırmıyım?
Çağırsam seni,
Denizin beyaz köpüklerine
rüzgar aşk esintilerine,
Unutsak bütün acılarımızı
sen bana yetersin ya
Beni sana diz çökerek sorsam,
Umut sesleri kulaklarımda çınlasa
göz bebeklerimin ıslaklığında
saklasam gülüşünü,
Derlesem kainattaki bütün aşk şarkılarını
güleç gözlerinde dona kalsam
Durmadan şiirler çağırsam güzelliğine
sırlarımı bakışlarında eritsem
Hazanda dal yaprağı gibi
kopmasa takvimler,
varsın göğsüme sık şarjördeki son kurşunu,
Fermanımı gözlerimde hükümlendir
olsun gün batımındaki bulutlu güneş
ufukta gök kuşağı,
Yollara serpilmiş baharlar toplayalım,
Leylak salkımlarında birliktelik damlaları olsun,
Dallarından koparsa da fırtına,
Şimşekler çaksa da delice
Sularda gün ışığının raksını bilir misin?
Pembe güllerin iricesin den
Çatlamış narlar dallarında,
Evrenin en alası gibi ateş,
Sensiz anlamsız güzellikler,
Güzelliği yok şiirimin sensiz
Sanki bütün sokaklarım ıssız
söyle duyguların umutların ömrünü,
Portakal suyu doldursam bardağına
Pençereni aç,
Güneşi koklayalım denize karşı,
menekşelerim olsun tazesinden mor,
ve de mutluluk şarkıları mırıldasın martılar,
eşlik etsin melodiye kıyıya vuran dalgalar,
uçuşan saçlarının ardında palmiyelerin dansı,
hüznümüzde mutluluğumuzda kol kola
Sana benimle evlenir misin desem sana yakışırmıyım?
Daha dün gibi geçiyor zaman
mavi önlüklü sevinçli liseli
elinde kitaplar,
Hele albümdeki çocukluk resmin
sokak aralarında,
saklambaç ve ip atlayışın,
Minik yüreğindeki tatlı acılar nerde
otuza dayandı bir anda yaşın,
çarçabuk değil mi?
En tehlikeli virajlarındayız yolun,
Avuçlarına döksem bütün incileri,
Bakışlarından gök kuşağı yapsam
geceler yaratsam gündüz gibi,
sende tanıdım,
Çocukçasına,
delice sevmeleri,
sabun köpüğü gibi uçurtsam birliktelik anılarımı,
Kaderim nerde ne zaman,
Fırtınalar kopsa da dallarımda,
Paslansa zincirler daldala,
Daktilo tuşlarında uykulu şiirlerim
evren kaybetse evrenliğini,
Limon dallarında güneş,
Bahçemdeki rüzgarda sesin,
avuç elmaslıkta gümüş kutulara doldur,
Yüreğimi büyüten özlem dolu umutlar,
Yorgun kanatlı kuşlar gibi,
olmasın sayısız yıldız,ürkek büyücü
şarkıların pustuğu kadifemsi gece,
Avuçlarına doldursam incileri,
Tutkulu yüreğim tertemiz desem
İçtenlik duygularımı sana yönlendirmişsem
Kolumda ecele giden saat kaderi,
dün bitti biliyor musun?
bu gün bitmek üzere
Yarında geçip gidecek
yüreklerin ıskarası niye
geç olmadan başlasın desem mutluluk
mezarlık dediğin konserve kutusu değilmi,
yaşamak insanca yaşamak için,
sen bana yasak mısın söyle,
Tüm mutluluk kapılarını kıralım
zamanımıza dökem desem baharları,
acaba benimle evlenir misin desem sana yakışırmıyım?
Ölümdür sonumuzu bekleyen,
Son kilometre taşındaki aşk,
dudaklar çürüyecek,
kara çukur,birkaç böcekle
Eski fotoraflarını çıkar bak,
küçük kız çocukluk anılarına
hüzünlen ama aglama nerdeyim diye!
elbisendeki boy,
gözlerindeki renklerin nerde
Değil mi ki fotoraflar bile bizden daha ömürlü,
İşte zaman böyle geçip gidiyor
taze günahlarımızın mazisinden
Taptaze arzularularımızdan bugünlere
roket hızıyla mutluluklara yelken açalım
mutsuzluk şiilerini yazmayalım
Zaman kollarımızda mutluluklar sürünsün,
öpelim doyasıya mutlulukları,
dudaklarda,gururda kibrit kutusunda çürüyecek,
Hayat paydosuna daha varken,
Hadi kıralım labirent taşlarını
yaşamak doyasıya yaşamak için,
Fincan düşeş,yek zarları atmadan ilerleyelim,
Plaklarla mutluluk şarkıları çaldıralım
Hadi bütün şehrin insalarını uyandıralım
Bu gece,
Yitirdiğimiz mutlu aydınlıklar inadına,
Yitirdiğimiz günleri isteyelim,
Klopatra uyansın yattığı yerden
Gözlerini bize çevirsin
Kefene inadına gelin duvaklar
Yüreğimin ıskarasından,
Evren birbirine girsin kıskançlığından
cinler,periler ve melekler insin gökyüzünden
seni bulutların üstüne götürmeliyim
Telli duvağınla,
Kıskaçlar yapmalıyım yıldızlardan duvağının dört bir yanına,
Saçlarındaki konfetilerle yol aldırmalılar sana,
Milyarlarca yükseklikten süzmeliyim bulutları,
ipek paraşütlerle,
Ellerimde taze açmış mor sümbül leylaklar
dilimde
Ateşli gençliğimizin dudak şarkıları,
Şaşkın mutluluklar dolaştırmamayalım bakışlarımızda
Ellerine gelin telli duvakları indirmeyelim en yüksekten
seni yeniden giydirmeliyim çiçek çiçek gönlünce
özlemlerinin en alasından,
Duvağının yırtmacında özgürlük olmalı,
Gelin tellerinle bağlamalıyım aşk yaşımızı,
Çiçek çiçek sepetlerle donatalım aşk salonumuzu
Dolsun bütün insanlar,
Şerefine kaldırsın düşman bildiğin dostlar,
Yan yana dans ettirelim meleklerle şeytanları
Müzik olsun en alasından kıvrak
Rengarenk boyanmış merdivenleri adımlasın aşk tılsımı
Yıldızlardan konfetiler ışıl ışıl.....
Yolarına dökeyim,
Gözlerimizde misafir edelim tüm dilekleri,
Yüreklerimiz uykusuz
Şampayanlansın dudaklarımız
Kalmasın dudaklarımız susuz,
Hadi tekrar,
Öykümüzü yeniden başlatalım olur mu?
BENİMLE EVLENİRMİSİN DESEM SANA YAKIŞIRMIYIM?

(DEMYANLİ) İBRAHİM ÖZDEMİR