Tarihin adı,
insanların çocukluğu,
büyüklerin hikayesi
ve çocukların cenneti olan
az gelişmiş bir sokak ortasında
bin yıllık bir hazineyle uyuyup
sıfırlarla uyandığım sabahın
yıldönümünde doğdum.
Çilekeş bir karanfildi,
dert ve ızdırap deryasıydı annem
bağrından kopardığı ipek bezlerle kundaklamıştı beni
sütten kesildiğim gün acılarını bıraktı dedem
meğer doğar doğmaz kayıtlanmış yüreğim.
Çocukluğumu sokağın ihmale uğramış yerlerinde
taş ve toprakla oynayarak geçirdim,
gençliğim bu sokağın köşe başlarında
ve karanfil kokan kaldırımlarında geçti
geceleri lambaların loş ışıklarında
gölgemle sarmaş dolaş geziyorum şimdi yapayalnız
ömrümü sigaranın ucunda taşıyorum,
kuşlar ilk defa beni bu kadar boynu bökük,
yaralı görüyorlar bu sitemli sokakta.
Yasak çeteler karargah kurmuş
nostalji kokan köşe başlarında
Azrailsiz ölenler sayılmaz, kaldırımlarda
sefil oldum kaldırımlar boyunca
oysa en çarpıcı boyutlarıyla
çocukluğumun ölümsüz cennetiydi bu sokak.
Kendimi unutmuşum eski bir sonbaharda
karantinaya alınmış duygularım
korku bir virüs gibi oyarken ciğerimi
cesaretle adımladım düşüncelerin yasak bölgesini.
Gençliğin kezzap denizi olduğu bu sokak
eskilerde saadet yeri, huzur durağı,
uygarlık ve medeniyetlerin mekanı diye nitelendirilirdi
oysa şimdi bu dünyanın yalancı cenneti,
hayatın skandallarla yaşandığı yerdir,
ruhların sıkılıp cesedden çıktığı yerdir,
beni bensiz eden benim yaşadığım bu sokak
artık zehirli bir baldır, okşayarak sokan
bir akreptir
BENİM YAŞADIĞIM BU SOKAK.
Kayıt Tarihi : 13.3.2006 13:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)