Benim Uydu'm Sensin

Küçük birer çocukken hepimiz gökyüzüne bakardık geceleri.

Gökyüzünden kayan bir yıldız olursa kaçırmamak için o gösteriyi.

Kayan her yıldızda birinin hayattan göçtüğünü düşünürdük.

Bize öyle söylemişlerdi " Her yıldız bir insanı temsil eder."

Büyüdükçe öğrendik ki,

İçinde bulunduğumuz Dünya’da,

Uzay da bulunan binlerce yıldız sisteminden birine kayıtlı.

Bizde yıldızlar sistemi içinde bir yıldızda yaşıyoruz.

Sonraları, Dünya benim yıldızım olsun istedim hep,

Gökyüzünden akışı görülemeyecekti hiçbir insan tarafından.

Hesap edemedim kıyamete kadar onunla var olmamın imkansız olduğunu.

Oysa seni tanımadan önceydi bütün bu düşüncelerim.

Seni tanıdıktan sonra gökbilimciler gibi incelemeye çalıştım hayatlarımızı…

Öyle ki;

Gökbilimciler, hemen hemen bütün yıldızların bağlı bulunduğu bir sistemden,

hatta büyük yıldızlar dedikleri gezegenlerin hemen hepsinin bir uydusu olduğundan bahsederler.

Evet;

Hepsinin bir uydusu olduğundan;

Dünyamız'ın yıldız siteminde ki uydusu'ymuş Ay.

Bu sebepten yola çıkarak düşündüm ki;

İnsanlar da Dünya içerisinde, Uzay’da ki yıldız sistemleri yapısında olabilirler.

Öyle ise;

Her insan dünya üzerinde ki yani içinde ki bir sisteme kayıtlı idame ettiriyor hayatı.

Demek ki;

Her insanın da bir uydusu olmalı.

Dünya üzerinde ki madde ve materyallerden her hangi biri veya birkaçının birleşmesiyle oluşmuş birşey,

bilemiyorum.!

Belki de bir başka insan.

Uzay’da olduğu gibi kendi sisteminde bulunan yıldızlar, yörüngelerinden çıkarak yaklaşamazlar uydularına.

Tıpkı Dünya, Ay ve Güneş üçgeninde olduğu gibi.

Bu üçlü paylaşamaz birbirlerini, aralarında oluşacak yakınlaşmalara engel olurlar.

Bizler tutulma sanırız.

Oysa Dünya’yı kıskanan güneş ve Ay’ın kavgasıdır aslında gördüğümüz.

Bu sebeple artık, geç bile olsa anlıyorum ki;

Benim uydu'm sensin …

Aslında benim de içinde olduğum bu sistemde henüz tam olarak keşfedilmemiş,

yıllarca gizlenmiş yada gizlenilmiş.

Aramıza öyle karanlık gölgeler öyle insanlar girmiş ki, ikimiz de ayrı ayrı kısacık tutulmalar yaşamışız.

Kandırılmışız yada kendimizi kandırmışız yıllarca.

Yaşadığımız kısacık tutulmalar da her yakın bulduğumuzu sahiplenmişiz.

O’nu uydu’muz bilip aşık olduğumuzu sanmışız sadece.

Aslında kavuşmamamız, kavuşamamamız için yaşanılan karanlık günlermiş hepsi.

Ne mutludurlar artık onlar;

Bizi, bize imkansız kılan insanlar… İ.D.K