BENİM ŞEHRİM
(Güneydoğulu Adıyaman’ım)
Uyandım yine bu sabah, Karatutun altında.
Her yanım sapasağlam, yarabbi çok şükür!
Neşem çakırkeyf yerinde,
Rahatım bal kaymak tadında.
Çıktım Adıyaman Hısn-ı Mansur Kalesi’ne...
Sağa döndüm Nemrut Dağı tam karşımda.
Bir hoş oldu o an da yüreğim...
Doğarken güneş o an Ali Dağın’da...
Mahmut-el Ensari güzergâhında.
Ağlamak istedim, hüzünlendiğim an da..
Ağlamak yakışmaz dedim bana, bu cennet vatanda,
Tekrar döndüm yönümü Abuzer-el Gaffari ziyaretgâhına...
Zey’de yatan Şeyh Abdurrahman Erzincan’ı solumda,
Hacı Abuzer Baba türbesi hemen sağ yanımda.
Gizli bir güç yönlendirdi Karadağ seyir tepesine..
Tepeden baktım Adıyaman’a, sanki binbir yaşında.
Hatıralarım duruyor cadde, sokak ve her köşe başında.
Bin değil, milyar yaşında da olsa benim şehrim...
Dünyalara değişmem, her türlü halini severim.
Ölsem de gam yemem bilesin Ey Zeytin gözlüm...
Seni gördüm, seni sevdim, sen de yaşadım ya! ..
Artık vız gelir bana, mahkemede verilse de idamım.
Aşık olmuşum ya sana, GÜNEYDOĞULU ADIYAMAN’ım.
HAZİRAN-2009-ADIYAMAN-Kerim BAYDAK
Kerim BaydakKayıt Tarihi : 3.6.2009 14:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
işte bu benim şehrim...
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!