Ben senin neyini sevdimse bilemedim.
Sarı saçlarını mı yeşil gözlerini mi?
Ben senin neyini sevdimse anlayamadım.
Görünce gözlerine bakamazdım,
Boynum bükük.
Günaydın arkadaşlar derdin,
Bense günaydın derdim titrek bir sesle.
Dimdik yürürdün elinde çantan
Saçların savrulurdu rüzgarlara inat
Otururdun masana gururlu ve sessiz,
Bense dönüp te bakamazdım sana.
Sanki kızacaksın sanırdım,
Sanki herkes biliyor sanırdım
Seni sevdiğimi.
Arada bir ellerine bakardım
Kalem tutan narin ellerine.
Bir kerede ben tutsam derdim içimden
Fakat utanırdım,sıkılırdım.
Ayıp olacak sanırdım.
O kadar saftı sana karşı duygularım,
Ve o kadarda temiz
Bir kere yolda karşılaşsam derdim,
Veya koridorda
Hep isterdim, hep isterdim ama
Ne zaman karşılaşsak sanki biliyormuşçasına,
Utanırdım,sıkılırdım ve hatta
Yolumu değiştirirdim seni görünce,
Bakamazdım gözlerine utanırdım.
Kalbimdeki aşkın o kadar büyüktü ki,
Ben bile korkardım ızdırabından.
Yerdi bitirirdi beni,seni düşünmek.
Ne zaman aklıma gelsen, hayallere dalardım,
Unuturdum hayatı bütün manasıyla,
Günün anlam ve önemi sen olurdun,
Saatlerce.
Okul yollarında aradım seni.
Koridorda,sınıfta.
Gece mehtapsız yıldızların arasında
Seni arardım.
Bir dilek tutardım kayan yıldızlara bakarak.
Tanrıdan seni dilerdim saf duygularla.
Saçlarına bir dokunsam derdim tel, tel
Okşasam o ahengi esen rüzgarlara inat.
Birde kütüphanede arardım seni.
Aile bahçesinden aşağı inerken,
Sağdaki halk kütüphanesinde.
Bütün masaları tek tek arardım.
Hatta rafları, kitapları, sayfaları.
Bulunca tam karşına oturmak isterdim,
Fakat cesaret edemezdim.
Yine en sessiz köşe benim olurdu,
Yine seni göremeyeceğim kör nokta.
Sadece kalbimde hissederdim seni,
Sadece hayallerimde görürdüm…
Tam üç yıl geçmişti.
Seni arayarak ey sevgili!
Yemekte iştahım kaçar,
Gece uykularım.
Ne zaman hatırlasam, aklıma gelsen
Kendimden geçerdim tatlı hülyalarınla,
Saçlarına dokunmak isterdim ve ellerinden tutmak.
Bir kış günüydü…
Altı yıl sonra otobüs terminalinde karşılaşmıştık.
Ben Mecitözü nden Çoruma dershaneye giderken,
Başında siyah bir başlık vardı.
Sırtında montun, ellerinde eldiven.
Kitaplarını tam göğsünde tutuyordun iki ellerinle
Tam karşımdaki koltuğa oturdun.
Önce gülümsedin sonra merhaba dercesine,
Gözlerime baktın.
İçim gitmişti, heyecanlanmıştım.
Kalbim duracaktı sanki; fakat,
Yine korktum, yine cesaret edemedim,
Yine bakamadım gözlerine, utandım,
Sıkıldım, zaman durmuştu adeta…
Üç yıl önce ayrılmıştı yollarımız.
Sen Çoruma süper liseye kaydolmuştun.
Ve bir gün;
Mecitözü hayatı sona ererken
Yine karşılaşmıştık otobüs terminalinde.
Bu iki olmuştu karşılaşmamızın
Yine seni seviyordum, yine sana aşıktım.
Yine oturdun tam karşımdaki koltuğa
Yine utandım, yine bir şey söyleyemedim.
Ve otobüse binmiştik saat 09:30 ta
Bilmem hangi gündü ve hangi tarih
Önümdeki koltuğa oturmuştun.
Sarı saçlarına dokunmak istedim
Ve yanına oturmak.
Seni seviyorum diye haykırmak istedim
Dağlara taşlara.
Fakat yine cesaret edemedim.
O günlerin hasretini duyacağım her dakika için,
Gözlerimden birkaç damla yaş düşerken yanaklarıma,
Radyoda bir şarkı Sezen Aksu dan,
Gitme kal bu şehirde sözleri,
Kulağımda duyduğum en son hadise…
Gözlerimi kapatıp hülyalara dalmışken
En son Atatürk lisesinin önünde
Bir güzel inmişti otobüsten.
Tatlı ve şirin.
Yine gözlerine bakamadım,
Yine hoşça kal diyemedim,
Seni son görüşümde ey güzel..
Şimdi diyorum ardından yine utanarak
Ve yine saf duygularla..;
HOŞÇA KAL…………..!
Kayıt Tarihi : 10.2.2006 21:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!