Benim peygamberime saldıracaksın,
Ben yazdığımdada birden çıldıracaksın,
Vallahi bilki kafamı attıracaksın,
Yuh olsun sana şaşa ile alkış tutana.
Rezillik tüm bu yazdıkların edepten uzak,
Kurmak istiyorsun bilirim inanca tuzak,
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
kutlarım şiirinizi güzeldi
şahsi olarak hiç ilgilenmedim değmez..yetkililerin pasif yapıp bu grupta yer almaması gerekiyor..biri kaldırılsa diğeri yayında fark yok...eshefle kınıyorum ..Bu değerli şiirinizide kutluyorum tebrikler bu sitede o şahsı ağırlayacak bir mide olmadığını göstermiş oldunuz...selamlar
O SAHSIYETSIZ SAHIS ÖZEL MESAJ YAZMIS MUHATAP OLACAGIMI SANIYOR ZAVALLI YARATIK: YÜREGINE SAGLIK AZ BILE YAZMISSIN AYTEN
Ümüt bey ne iyi yaptınız bu şiiri yazmakla
ama o günü hatırladım yeniden kan beynime sıçramıştı Biz peygamberimizin adı anilirken yüreğimiz titrer gözlerimiz dolar onun sevgisi çok yücedir dua ederiz peygamberimize bize şefaat etsin diye her gece uyurken rüyamızda görmek için yalvarırız rabbime
Peygamberimize dil uzatanın dli top olur
ona yazan eller taş olur ne zannediyor bunlar kendini Yüce Rabbimin elçisi Peygamberimiz S.a.v ve diğer peygamberlerimize dil uzatarak biz insanları yüreğimizden yaralayan bu şahsın yada buna benzer şahısların ne isimleri ne şiirleri ne yazıları Rabbim gözlerimize görmek nasip etmesin
Yüce rabbim ıslah etsin diyorum
selam ve dua ile kalın
Sen hiç unutma, peygambere saldıracak daha anasının karnından doğmadı, Bunu bu millet yaptırmaz, yaptıranada, yapanada cezasını veririz inşallah.
Biz gönül dostları yaşadıkça, bunların hep arkasındayız, kalemine yüreğine sağlık ramazan çağlar
Ümüt ağabey
bu rezil kişinin antolojide daha d arezil yayınları var
benc ehep birlikte antoloji yönetimine bildirid ebulunup bu provakatör kişinin üyeliğiniiptal ettirebiliriz.
Bizim insan olarak her düşünceye saygımız vardır ama saygısızlığa saygı asla sözkonusu olamaz.
ne dersiniz?
bunun başka yolu yok.
selamlarımla
Yuhhh ki ne yuhhhh...
Doğru da arkadaşım zamanında gözümüzü açmalıyız.Akılsız başın cezasını ayakların çektiği gibi, geç uyanmanın cezasını da biz çekeceğiz.
Cesaretini kutlarım.
Saygıyla...
Bu şiir ile ilgili 7 tane yorum bulunmakta