Öyle bir sever ki, evlad-ı fatihanı
Analar, babalar, eller utanır
Kim cüret ederse, anlar koca sevdanı
Bir gürler, yağmurlar seller utanır
Kırmaz, dökmez, hassastır, anlar
Tomurcuklar incinir, yeller utanır
Her sese duyarlı, cümle feryadı
Tezene vuramaz, teller utanır
Emek semek dizayn eder yolunu
Gideni sürüyemez, geller utanır
İzini sürmez eder, gençlik buhranı
Tutmayan mayalar, kanlar utanır
Siyah ile beyazdır tüm çiçekleri
Gökkuşağı görünür, gözler utanır
Fark etmez Alevisi, Sunnisi, Arabı
İnsanlığı dil tüketir, sözler utanır
Kederine kat çıkar köhne körpeler
Kaderine yürümeyen serler utanır
En çok yoklukta yaşanır da öyküler
Davanın alıkoyduğu, terler utanır
Beyhudedir geçen yıllar, yarında
Dünde vardı bütün sallar, Karun’da
Çukurdan musallaya hadd-i zatında
Giden geri dönmez, toprak utanır
Öğretmenim.
Utanmazlardan utanma, yük sende
Çekilmezleri çeksen bile, güç sende
Bu kadarda sevilmez ki, suç sende
Dualarınla bulduğun, canlar utanır
Bu dünyada muktedirler sayende
Marazlarına sunduğun derman utanır
Değer kıymet vermezlerse payende
Işığından aydınlanan yollar utanır
Peygamber yoludur, kutsal gayende
Kullar utanmazsa, ferman utanır
(Eksik Yolcu - Lal Perküsyon Şiir Kitabından)
Cihangir ÇağlarKayıt Tarihi : 6.4.2023 15:30:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
24 Kasım Öğretmenler Günü
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!