Benim Köyüm
Soyu Selçukludan Kınık Boyu’ndan,
Asaleti vardır benim köyümün.
Belki havasından belki suyundan,
Çeliği sert durur benim köyümün.
Az ile yetinir, şükürü bilir,
Vatan millet bayrak en önde gelir.
Hilale inanır canını verir,
Salip’e duruşu pektir köyümün.
Kaderini yaşar sıkmaz canını,
Allah’ın yoluna döker kanını.
Musibetler sarsa dört bir yanını,
Tövbe der, isyanı yoktur köyümün.
Ezelden beridir yoktur, yoksuldur,
Yinede Allah’a şükreden kuldur.
Misafiri sever, ikramı boldur,
Yüreği saf, temiz, paktır köyümün.
Ne şikâyet eder, nede sızlanır,
Ne mızmızlık eder, nede nazlanır.
İyilik yaptıkça epey hazlanır,
Haramda tezgâhı yoktur köyümün.
Kışları sert geçer çoktur ayazı,
Sanki hiç yaşamaz baharı güzü.
Beyninde yumurta pişirir yazı,
Baharıyla güzü yoktur köyümün.
Darıldığı dağın odunun yakmaz,
İşi alın teri harama bakmaz.
Başı hep dik dururu asla diz çökmez,
Aç kalsa da sırrı pektir köyümün.
İşte köyüm, işte benim insanım,
O’nu anlatmaya yetmez lisanım.
Ayşe Fatma Ahmet Mehmet Hasan’ım,
Kuru lafa karnı toktur köyümün,
İdris DOĞAN
Kayıt Tarihi : 25.1.2010 16:30:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Köyümde yaşayan insanların zaman içerisinde nasıl yaşadıklarını ve nasıl davrandıklarını unutup, çevresinin ve medyanın da etkisiyle karamsar düşünmeye başlaması, iyimser duygularını yitirmeye doüğru gidişi bu şiir yazmamda etkili olmuştur.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!