Ey Gönül!
Ozanlar dilinde, sazlar telinde,
Çalınır da durur benim isyânım;
Adâlet, hak hukuk zâlim elinde,
Yırla hesâp sorar benim isyânım..
Ezanla çınlıyor neden kubbeler?
Satılmış mâlesef bütün cübbeler,
Meydânlarda cirit atar zübbeler,
Vicdânlara girer benim isyânım..
Yalaka sürüsü çığrından çıktı,
Önüne geleni içeri tıktı,
Kendi ayağına ülkenin sıktı,
Mazlûm ile yürür benim isyânım..
Doğruyu söyleyen nerede yiğit?
Ağızlara sanki vurulmuş kilit,
Kirâlanır olmuş şerefle, divit,
Paylarını verir benim isyânım..
Tarsûsî'm yaparlar lafla hamâset,
Câmide, kürsüde ne bu siyâset?
Kalmamış kimsede yazık ferâset,
Tâ Mevlâ'ya varır benim isyânım..
"Adem KAÇAR - 08/09/2018"
Adem KaçarKayıt Tarihi : 9.9.2018 07:06:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kurt kışı geçirir ama yediği ayazı da unutmaz.. Müslümânlar bir gün şu soruyu sorabilecek mi acaba? "Uzayda yıldızlar arası bir yolculuk yaparken öğle namazının vaktinin geldiğini nasıl anlarız? Namaz için kıble olarak ne tarafa döneriz?" Zâhirde İbrâhim, bâtında Nemrut niceleri var.. Dindârlık militanlığı yapanlar emin olun dinini okumadan ve bilmeden kulaktan dolma geleneksel imânından dolayı böyleler, eğer Kur'ân'ı ne diyor diye bir kez okusalardı aslâ böyle bağnaz olmazlardı..
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!