bu hikayemi yazarken çok düşündüm,
ve yaşadığım şu günlerde zorluğun ve severken ölmenin ne demek olduğunu iyi anladım,
hikaye nasıl yazılır bilmem ama anlatmaya başlıyorum o güzel süslü günleri,
ve bi o kadarda zalim günleri umarım sizinde yaşamınızda böyle aşklar olmamıştır.
Tarih kasım 2001 yaş daha 17 blue çağım bugün 5 sene olmuş.
Bir düğünde gördüm onu ilk üstünde siyah uzun bir elbise vardı,
güzelliğiyle can alıyordu hemen yan masamda oturuyordu,
arada bi kalkıp oyun oynuyor etrafa mutluluk sacıyordu adeta,
ilk zamanlar ilgimi cekmedi fazla bana bakışlarını göremişitim bile,
yanımda iki arkadaşım daha vardı ve bitanesi yani (Kerem) hoşlanmış ondan,
bana söyledi,bende:-Burda olmaz ama takıldığımız cafe var oraya gelir sürekli,
orda görür konuşursun.dedim. Ve bir hafta sonra gittik beraber,
tam karşımda oturuyordu yürek sızlatan bakışlarıyla bana bakıyordu,
düz uzun sim siyah saçları elinde telefonuyla,
bana tanımadığım numaralardan çağrılar geliyor fakat ben arayınca cevap vermiyordu,
bu bi kaç kez sürdü en sonunda aradığımda gözümün içine bakarak telefonunu masa
koydu, ve benim aradığım kişinin o olduğunu anlamamı sağladı. Cafeden cıktık,
mahalleye geldim ve yanımdaki arkadaşıma yani (Kerem) e bunu söyledim,
aradan bir iki saat geçmeden bir çağrı geldi ondan ve ardından mesaj,
mesajı tam olarak hatırlamıyorum ama şöyle yazıyordu hatırladığım kadarıyla,
(-selam Murat nasılsın umarım iyisindir.) diye ve bunun üzerine bende ona cevap yazdım,
sonra arkadaşım ondan hoşlandığını yazdım ona, ve cevap geldi:
(-gözler birini görürse diyerini es gecer) diye bunu arkadaşıma söylediğimde
-senden hoşlanmış sen çık onunla. dedi,
bende:
-tamam olur, dedim.
O zamanlar ilgimi çekmiyordu, sonraki günler onunla telefon ve mesajlaştık bir kaçkerede
o cafede buluştuk.
Kış gelmişti ve artık hafta sonu gelemiyordu bi zaman sonra görüşmememeye başladık ve
bi mesajım üzerine ayrıldık.
Aradan 5 dakika geçmeden aradım ve yeniden çıkmaya başladık,
ve herşey ondan sonra balşadı.
Ona aşık olmuştum, sıksık görüşmeye başladık,
bir ay sonra ona evlenme teklifi ettim bi mesajım üzerine,
buna ailelerimiz karşı çıkacağını bildiğimiz için kendi aramızda bir söz yaptık.
bu evliliğin ilk adimi olacaktı, çok mutluydum onunla,
ailem onu istememise ramen ben onu çok seviyordum,
hiç bir set engel olmuyordu bize.
İlkbaharın gelmesiyle daha sık görüşmeye başladık,
arkadışmla beraber gidip geliyorduk yanına,oda ne kadar mutlu olduğumu görüyordu,
yaz günüydü,hafta sonu söz taktığımız cafede buluştuk,
güzel vakit gecirdik,nerden bilirdim son olacak! ! .
Eve geldiğimde ayrılmak istediğini yazdı bana,
aradım uzun uzun konuştum onunla,nedenini bulmaya çalıştım olmadı ve ayrıldık.
KEREM İLKAY ve BEN beraber evde müzik dinleyip içiyorduk,
çok duyguluydum onu kaybetmiştim içim yanıyordu,
-gül yüzlüm sırma saçlım biricik aşkım yoktu artık,
ağlıyordum çünki canım yanıyordu,ardından telefonum çaldı,
evet o arıyordu sevincten havaya uçuyordum,hemen açtım ve diyer odaya gectin konuştum,
bir an mutlu olmuştum ve tekrardan birleşmek için elimden geleni yapım olmadı,
neden diye sorduğumda:
-kızarsın bana,diyordu,ve sadece benim mutlu olmamı istiyordu,
-ben sensiz mutlu nasıl olabilirim, dedim
-gel yapma,dedim,
cevap yine:
-hayır,oldu,
sordum:
-peki neden biri mi var hayatında söyle bilim benden üstün biriyse adına sevinirim
benden aşşağı biriyse seni mutlu edemezse üzülürüm,dedim,
-olmaz.Dedi ve telefonu kapattık.
Arkadaşlarımın yanına gittim bir yudum cektim biramdan,
5 dakika geçmeden yine çaldı telefonum yine oydu açtiğimda
(ibrahim tatlıses in mutlu ol yeter) adlı şarkısını dinletti bana,
ve birkez daha yıkıldım ve dayanamayıp aradım,
-neden neden,diye haykırdım ona,
-söyle kim bu adam,dedim,
-sana yemin ederim kızmıçam sadece mutlu olmanı istiyorum,dedim,
-söyle ne olur,diye yalvardım,
ve bana,
Kerem olduğunu söyledi,yıkıldım dizlerimin üzerine çöktüm dünya üztüme yıkıldı,
sessiz kaldım kendimi toparladım ve bana Kerim'i sordu
-yanımda,dedim,
-ama şunu bilki hata yapıyorsun yapma bana bunu,dedim,
-ama umarım mutlu olursun,dedim,
-daha fazla konuşamıcam,dedim telefonu kapatım,
-hayır! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! diye bağırdım,
arkadaşlarım yanıma koştu hıckıra hıckıra ağlıyordum kolumdan tutup salona götürdüler,
Kerm'in yüzüne baktım,
birkez daha yıkıldım ve mesaj geldi,(Kerem'e söylermisin telefonunu açsın ulaşamıyorum)
buna yüreğim nasıl dayandı bilmiyorum ama ayağa kalktım,
ve Kerem'i yanıma alarak diyer odaya geçtim,
ona:
-telefanun nerde,dedim,
-evde şarja takılı,dedi,
-git telefonunu aç sana ulaşmak isteyenler var git aç şu lanet telefonunu,dedim,
-boşver,dedi,içeri geçtik
ve bi masaj daha geldi
(neden telefonunu açmıyor Kerem yoksa birşeymi yaptın) diye,
aradım:
-ona telefonu açması söyledim fakat boşver dedi benim yapacak bişeyim yok,dedim
ve arkadaşım sandığım Kerem'e sonunda:
-git telefonu aç sana ulaşamuyormuş,dedim,
-git aç şu telefonu sonra benden biliyor,dedim,
ve gitti sadece yanımda 15 yıllık arkadaşım,dert ortağım,can yoldaşım,kardeşim,
herşeyim olan arkadaşım kaldı.
Ne olduğunu soruyor ama ben söyleyemiyorum sadece sarılıp ağladım ona,
tekrardan telefonum çaldı yine oydu telefonu açar aşmaz bana bağırmaya başladı:
-ne söyledin ona neden telefonu açmıyor! ! ! ! diiye,
bende ona bağırarak:
-hiç birşey söylemedim sadece senin ona ulaşamadığını git telefonunu aç dedim ve gitti,
kapattım telefonu,kabus dolu günler başlıyordu birbir,
ve ardından iki hafta yani 14 gün gecti evde badana yapılıyor bende annemlere yardım ediyordum,
ev telefonum çaldı kardeşim actı,konuştuğu
kız arıyordu onunun en yakın arkadaşı ve o da yanındaymış,
arkadaşı beni istedi telefona biraz konuştuktan sonra benimle konuşmak istediğini söyledi,
olur dedim biraz konuştuk anladımki Kerem'den ayrılmıştı ve tekrardan denemek istiyordu,
yanlız o iki kelimeyi bana bir türlü söylemiyordu,
ben o bana ne yaparsa yapsın onu tekrardan hiç birşey olmamış gibi istediğimi iyi biliyordu,
-söyle artık şunu ve bıraktığımız yerden devam edelim,dedim,
ve başladık,olan onca şeye ramen ben ona hiç kızamadım,
ertesi gün buluşmaya gittim yanına,
onu gördüğümde eskisi gibi sarıldım,ve onu çok sevdiğimi söyledim,
güzel bi gün deçirdik onunla ama akşam oldu ve gitmesi gerekiyordu,
sevincle bindirdim arabaya ve eve geldim,
birkaç saat sonra olmadığını beni sevemediğini söyledi,
ve benim o küçüçük dünyamı başıma yıktı,
artık yapacak birşey yoktu,
ve yüzlüğümü isteksiz bir şekilde çıkartıp,
avcumun içinde sımsıkı yüreğime bastım,
artık kaderime boyun eğmek zorundaydım,
yaşama kaynağım sönmüştü,
kendimi bıraktım,bir ay sonra kendimi tanıyamaz oldum,
kendimi içki ve sigaraya verdim,
artık yaşamak gelmiyordu içimden ama bu canımı allah ım verdi,
ondan başka kimse alamayacığını bilidiğim için ölmeyi hiç düşünmedim,
aradan yıllar gecti askerlik geldi çattı,
ve gitmem gerekiyordu buralardan,
gitmek istiyordum ve bana bi fırsat doğmuştu,
onu aklımdam çıkarırım sanıyordum,
ne bilirdim birgün beni arayacağını içime ümit serpeceğini,
ama kısa sürdü bir kaç kez konuştuk,
ve yakında sözleneceğini söyledi,
dizlerim üzerine çüktüm ve kendime sordum,
neden o diye ama hiç cevabını bulamadım,
kısa zaman sonrada nışanlandı.
Ve tarih 05 KASIM 2006,
düğünü vardı gitmek istiyordum onun o mutlu gününde onu görmek istiyordum,
ama dayanamam diye vazgeçtim,
kaderimle baş başa kaldım çaresizlik beni bulmuştu ve yapacak hiç birşeyim yoktu,
şimdi tek istediğim onun mutlu olması,
bilmiyorum ne kadar dayanır gönlüm buna,
ama derdimi bir tek şiirlerime anlata biliyorum,
hala onu çok seviyorum ve hep aşkım olarak kalacak,
evet yaşadığım bu aşk darbesinden sonra tabiki kimseyi sevemedim,
şimdi bi yuvası var ve ben aynı çile izdıraplıkla kaldım,
siz okuyanla nasıl bi yorum yaparsınız bilmem ama ne yaparsa yapsın,
evlensede beni istemesede ben onu gördüğüm her yerde kendimi kaybediyorum,
nasıl bi sevgidir bilmem ama onu seviyordum olmadı,
beni dinlediğiz için teşekürler...................
adımmı ZALİMLER ŞAİRİ soyadımı sorarsan SUSKUN58...........................? ? ? ? ? ? ? ?
Murat AydındağKayıt Tarihi : 27.11.2006 00:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!