Benim Hiç Özleyenim Olmadı

Mehmet Yücel
1023

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Benim Hiç Özleyenim Olmadı

Benim hiç özleyenim olmadı; ama ben de kimseyi özlemedim. Belki öz-
lediğimi sandım... Belki benim de özlediğim biri var diye avundum;
desem daha doğru olur. Doğruları söylerken bir taraftan da kendimde
en nefret ettiğim bir şeyi baştan itiraf etmiş oluyorum. Oysa ben ve avun-
mak o çok alaksız şeyleriz diye de avunmuşumudur. İnsan kimi zaman
avunmak zorunda kalıyor, k,imi zaman avunma sayesinde fayda maliyet
analizi yapıp karlı çıkabiliyor. Her ne kadar avunmak aptalca bir şey olsa
dahi iş özleme, sevgiye, mutlu olmaya gelince zarar vermediği gibi faya-
dalı olduğu bir gerçek. Yiğitçe, mertçe, insanca yaşamak bir çok insanın
en önde gelen isteğidir; ama bu istek kendi elinde olmayınca ister iste-
mez diğer insanların işe karışmasıyla yada diğer insanların olumsuz etki-
leri sayesinde elimizde olmadan olumsuz şeyler yapabiliyoruz.

Özlenmek, özlemek denince içinde ve arkasında çok şey aramak
gerek. Benim özleyenim, merak edenim var mı diye düşündüğünüz
zaman gözlerinizin önüne birileri geliyordur yada gelmiyordur. Benim
meğer hiç özleyenim yomuş veya Zaten ben de kimseyi özlemiyorum
diye iç gerirsiniz. Bu iç geçirme olayı hem ne ektim ki ne biçiyorum,
ne ektiler ki ne biçecekler nlamına büründüğü olur. İşte burada buruk
ve tutuk bir hayatınız, kırılgan, alıngan bir iç dünyanız, kendinizi başka
şeylere yönlendirme telaşınız....vs vs

Benim hiç özleyenim olmadı derken çok haklıyım. Aslında özlediğini sandığım bir kaç kişiyi saymazsanız bu doğru. Yukarıda avunmak
denen kötü bir şeyden bahsederken avunmaktan-uyanmak denk-
leminde usta bir çözücü olmayı başardığınızda bu kötü şey geçici
oluyor. Dolaysı ile elinizde olmadan yada istemeden yaptığınız şeyler
s,zin için kötü şeyler olmaz. Ben de bu rüyadan tez tez uyanmış, göz-
lerini bir hışımla silmiş, duvarlara olanca gücüyle vurmuş, kapalı ka-
pıları tekmelemiş biri olarak yazıyorum.

Şimd idiyeceksiniz ki kapıları tekmeledin, duvarlara vurdun da ne oldu
Duvardan, kitli kapıdan duygu beklenmez; ama onlara vurmak, onların
varlığını anlayıp, yoklukla yaaşamak bile ayrı bir başarıdır. Örnek:
Issız ve kuru bir ovaya değirmen kurdum. Ne su vardı onu çalıştıra-
cak ne de tahıl vardı öğütecek. Yağmur bekledim yıllarca, bir çok
şiddetli bir yağmur yağdı sel geldi ve değirmeni yıkıp gitti. Oturup
ağlamak, dövünmek yerine ziyan olan emeğin kıymetini anladım.
Bir daha aynı hataya düşmeme kararı aldım.

İnsan bizzat yaşamadığı halde, aldırmaz oluyor, vurdumduymaz oluyor.
Bazen saçmalyacaksınız ki gerçeğin ne olduğunu göresiniz. Siz özlem-
le yanıp tutuşurken, özlediğiniz kişi sizi sel olup yıkabilyor. İstediğiniz ka-
dar pozitif düşünün, istediğiniz kadar iyimse olun bu devirde bunun ne
gerçeklere etkisi ne de size bir marjinal faydadan başka bir yararı ol-
muyor. O marjinal faydalar da birkiyor size mega zarar olarak dönüyor.

Benim hiç özleyenim olmadı ya kimi zaman akşamları özlemimi unut-
mak için gizlendim umutlarımın ardına, kimi zaman yüzleştim korkunç
gerçeklerle. Yüzleşmek ne zor iştir, yüzleşmek ne derin bir dalıştır, ne
amansız bir yarştır, cesarettir, savaşmaktır... Daha dün yanı başınızda
iken bugün nerde olduğunu bilmediğiniz insanlar... Daha dün sizin için
canını seve seve verceğini düşündüğünüz, bugün canınıza kast eden
insanlar...Daha dün sensiz yaşayamam dediği halde bugün isminizi
bile hatırlamayanlar... Ne bu, Allah inancı olmayanlar, vicdan korkusu
olamaynalar, utanmayanlar, yüzü kızarmayanlar....

Sahte inançların, sahte duyguları tetiklediğini söylemek tam isabetle
vurmak olur. Günüzmüzde günü kurtarma adına ne iğrençlikler, ne
korkunç şeyler oluyor. Akraba, dost, arkadaş kavramları menfaat
çarkları arasında ezilip param parça oldu. Şimdi diyeceksiniz ki
seni özleyenler sahteydi de sen neden özlemedin Haklısınız; ama
bunun net bir yanıtı var tabii: Bir özlemin olabilmesi için ortada somut
bir şey olması gerekir, olmayan şeyin özlemi olabilir mi? Yada orta-
da geçerli ve gerçek bir şey yok iken özlem duymak akıl hastası ol-
makla eşdeğer bir şey sayılmaz mı?

Benim hiç özleyenim olmadı.
Yolunu gözledikleri meğer ben değilmişim.
Ne çok kırılmışım ne çok eğilmişim.
Dökülmüşüm yaprak yaprak.
Yellerin savurduğu o can benim.
Özlemin döktüğü o kan benim.
Özleyemedim desem.
Özlediğimi sandım desem.
Avundum desem.
Neye yarar ki.
Yıllarımı verir mi geri.
Umutlarımı verir mi geri.

Mehmet Yücel
Kayıt Tarihi : 27.10.2011 21:35:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mehmet Yücel