Ahmet Muhip Dıranas, çok severim seni,
Hep şiirlerin güzel, biri yakar beni.
Ortak bir sevdamız var, yer almış kaderde;
Şairlik değil elbet, öyle şans nerede?
Yine de ilham geldi, marifet isimde.
Haddim değil şiirde, ustayla yarışmam,
Benim de senin gibi var Fahriye ablam.
Aynı çatı altında birkaç güzel komşu
Koşar bakardık hemen, biri dese “hapşu”
Akşamları birlikte bahçede, balkonda
Ne güzeldi muhabbet, şekerin tadında
Dostluklar kalırdı hep, çay sıcaklığında
Şiir seçerdik bazen, senin-benim sayfam,
Bir ben açar okurdum, bir Fahriye ablam
Bilirim şarkıların hangisini sever,
“Gül ağacı değilem”, tam gönlüne değer.
Zarifti hali tavrı, bakışı, duruşu
Kumaşları keserken makası tutuşu.
Uzaklara yollayıp gözünden uykuyu,
Geceyi bile yoran. emeği unutmam,
Bayramlarda giysime renk Fahriye ablam.
Yollardı Ahmet abim askerden mektuplar,
Bir gider bir gelirdi zarfta mutluluklar.
Postacı Kemal amca, arar bulur verir
Atıp gitmez kapıya, beklenendir bilir.
Vuslata erdi hasret, geçti günler bir bir
Yollar uzak, arada gurbet olsa ne gam,
Dostlar demetinde bir gül Fahriye ablam.
Kayıt Tarihi : 19.2.2007 19:07:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Çok değerli şairlerimizden Ahmet Muhip Dıranas’ın “Fahriye Abla” şiirini her okuyuşumda kendi Fahriye ablam gelir aklıma. Aynı ölçülerde bir de ben yazmayı denedim. Üstadın şiirinin güzelliğinde olamaz ve olmadı da……yine de denemek istedim….. Saygılarımla. Fahriye Abla Hava keskin bir kömür kokusuyla dolar Kapanırdı daha gün batmadan kapılar Bu, afyon ruhu gibi baygın mahalleden, Hayâlimde tek çizgi bir sen kalmışsın, sen! Hülyasındaki geniş aydınlığa gülen Gözlerin, dişlerin ve ak pak gerdanınla Ne güzel komşumuzdun sen, fahriye abla! Eviniz kutu gibi küçücük bir evdi, Sarmaşıklarla balkonu örtük bir evdi; Güneşin batmasına yakın saatlerde Yıkanırdı gölgesi kuytu bir derede Yaz, kış yeşil bir saksı ıtır pencerede Bahçede akasyalar açardı baharla. Ne şirin komşumuzdun sen, fahriye abla! Önce upuzun sonra kesik saçın vardı; Tenin buğdaysı, boyun bir başak kadardı. İçini gıcıklardı bütün erkeklerin Altın bileziklerle dolu bileklerin. Açılırdı rüzgârda kısa eteklerin; Açık saçık şarkılar söylerdin en fazla. Ne çapkın komşumuzdun sen fahriye abla! Gönül verdin derlerdi o delikanlıya. En sonunda varmışsın bir Erzincanlıya. Bilmem şimdi hâlâ bu ilk kocanda mısın? Hâlâ dağları karlı Erzincan’da mısın? Bırak geçmiş günleri gönlüm hatırlasın; Hâtırada kalan şeyler değişmez zamanda Ne vefalı komşumuzdun sen, fahriye abla! . Ahmet Muhip Dıranas
![Saniye Sarsılmaz](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/02/19/benim-fahriye-ablam.jpg)
Sizi candan saygı ve sevgilerimle selamlıyor, merhum Ahmed Muhip DIRANAS'a da rahmetler niyaz ediyorum.
Bir vefa örneği, akıcı ve manalı bir şiirdi.
Kaleminiz susmasın, daima coşup, çağlasın.
100+heybem.
Muhabbetle..
Birol Hepgüler..
TÜM YORUMLAR (45)