Pek azı ağaçlar arasında;
İşte orada eski bir ev var!
Şimdi taze badanalı...
Kapısı ahşap oymalı...
Hemen görünür arkası;
Eski küflenmiş bir duvar!
Şurada çekildi;
Annemin kara yası!
Burası…
Yıkılsa da
Benim evim;
Doğduğum, büyüdüğüm!
Her an gelse de gözlerime,
Çözülmez bir kör düğüm;
Kalbimi ikiye böldüğüm!
Bu dut ağacı;
Gölgesinde salıngaç ördüğüm...
Çardağından;
Dünyayı bir başka gördüğüm!
Şimdi…
Çağıracak Hatice bacı!
Mis kokulu bakracından;
Ayranını doyasıya içeceğim!
Kınalıdır eli; aynı annemin eli!
Yıkılıp kalsa da birkaç odası…
Burası yıllardır özlediğim benim evim;
Hayalini ettiğim, sevildiğim, sevdiğim!
Sarılıp, gönlümü yuduğum evim, evim!
Gene ıssız, sessiz kalsa da benim evim!
(26.03.2015 11.00 – Adana)
Arif TatarKayıt Tarihi : 26.3.2015 14:47:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Her gördüğümde kırık, dökük, metruk, terk edilmiş bir ev; hemen gözümde canlanır ‘benim evim! ’ Orada gözümü açtım, büyüdüm! Hayat ağacı… O günden beri acı!
Kutluyorum...
anlamlı ve değerli çalışmanızı yürekten selamlıyorum......Emeğinize yüreğinize sağlık....başarınızın devamını diliyorum.......ilhamınız sonsuz.... kaleminiz tükenmez olsun......
şiire ve şairine saygılarımı sunuyorum.....
Muhteşem şiirinizi tebrik eder başarılar dilerim. Beğenerek okudum.
Şiirinizi tam puanla antolojime eklerken, her şeyin sizin ve sevdiklerinizin gönlüne göre olmadı dileklerimi iletiyorum.
Sevgi ve saygılarımla efendim.
İrfan Yılmaz. Bodrum.
TÜM YORUMLAR (23)