BENİM ENGELİM TOPLUM…
Sevgili okurlarım. Yeni bir yazı dizisiyle sizlere farklı bir sayfadan sesleneceğim. Neden böyle bir başlık kullandım? BENİM ENGELİM TOPLUM. Bu söz edebiyat dünyasından tanıdığım şair dostum NURTEN AKTAŞ’A ait…
NURTEN AKTAŞ; transferinde tekerlekli sandalye kullanan bir arkadaşımız. Peki kimdir bu NURTEN AKTAŞ?
NURTEN AKTAŞ: 31 yaşında. Kamu kuruluşunda memur. Kendi ayakları üzerinden durabilen, aydın bir duruşu ve diğer engellilere rağmen öğretmen bir babanın çocuğu olmanın verdiği bir şansla okumayı başarmış…
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Beden engelli olanan diğer insanlardan farkı yoktur.Asıl beyni ve yüreği engelli insan olmamak gerekir.Yazı güzeldi,zaman zaman takıldım kaldım,zaman zaman hüzünlendim.Yüreğinize sağlık.Saygı ile...
Toplumsal bir konunun işlenişi güzel,düşündüğümüz zaman tekerlekli sandalyede olanlar mı yoksa Onların yaşam alanlarını kısıtlayarak kendi içlerine kapanışa sebep olanlar mı engelli.aslında bir tek engelli varsa tüm insanlara insanca yaşam alanları sunmayan,insanca davranmayanlardır.emeğine yüreğine sağlık,beğeniyle okudum.tebrikler
Birçok insan, doğumdan ya da sonra bedensel veya zihinsel engel yaşayabilir. Kimileri bu engelin farkındayken kimileri bunun farkında olmadan yaşamını sürdürür. Engelin farkında olmayanlar ilk doğdukları gibi tertemizdir. Engelli olduğunun farkında olanlar ise engelli olmayanlar gibi bir yaşam sürmek için mücadele ederler. Bunu yaparken de yalnızdırlar. Onlar kendilerinden çok başkalarını sever ve düşünür ama bir o kadarda gururludurlar. Size “seni seviyorum” veya “beni seviyor musun? ” demeleri dünyanın en güzel sevgi kanıtıdır. Salt, riyasız, içten, zararsız. Engelli kişilerin ne kadar hassas ve ne kadar duyarlı olduğunu ancak en iyi yakınındaki kişiler bilir.
Bunun yanında bilmediğimiz başka engelli olma durumu vardır ki, söylenecek söz kalmaz. Başkalarını düşünmeden, insanların hayatlarını zorlaştıracak kararlar almak ya da gerçekleri görmezlikten gelip insanları ihmal etmek ise en büyük yanlıştır. Ki asıl bu engeldir insanlar için. Engelliğin en kötü yanı onlara karşı çoğu zaman vicdanımızın ve duyarlılığın olmamasıdır.
Kendimiz için birçok şeyi isteyip yerine gelmesi adına mücadele verirken, onları hep unuturuz. Engelli olmadığını düşünen kişiler aslında engelli dediğimiz kişilerin gözlerindeki parıltılara bakarak gerçekte ne kadar engelli olduklarını görebilirler….AYSEL ÇOBAN
HANİ DİYOR Vicdan muhakemesi bu yazınla vicdanıma yolculuk yaptım .Yşamın binbir türlü rengi içinde bu yazıyı sonuna kadar okumak ve içinde gerçek bir savaş vermek kolay mı her ailede her mahallede bu anlamda yaşam mücadelei veren insanımız var biz neyi unuttuk biliyormusuznuz YÜZÜMÜZÜ AYNAYA DÖNÜP BAKMAYI aynaya bakıyoruzda o yüz bizim mi acaba kim neyi nerde sorguluyor en başı KENİMİZİ BİZİ BİZ YAPAN değerlerimizi nerde bıraktık İNSAN OLMAK ADINA yarınlara UMUT OLMAK adına NE yapıyoruz BİZ yÜREK SESİMİZİ yitirdik.SEVGİNİN KAZANDIĞI BİR GELECEK UMUT EDİYORUM....
bunca engele rağmen biz biliyoruzki Nurten Aktaş ve nurten aktaş gibi engelliler aslında engelli değil, bunları görmezden gelmeye çalışan sözüm ona bedeni sağlam ama gerçek körler ve sağır yöneticilerimiz var, ben sizi uzun zamandır takip ederim, bence nurten aktaş kesinlikle engelli değil, güzel söyleşi için teşekkürler sevgili aktaş...
Engellilerin çektiği zorlukların nedeni engellilerdir. Vicdan engelliler yüzünden, bedensel engelliler çile çekiyor.
Bir ülkede, vicdan engelliler yönetime hâkimse, insanca yaşama şansı kalmaz kimsenin.
Vicdan engeli aşılmadıkça, sorun çözülemez. İşe nereden başlanması gerektiği açık değil mi?
Yüreğinize sağlık dostlar.
Bu şiir ile ilgili 5 tane yorum bulunmakta