babamın
testisi yolda kırılmış
annemin
ayak bileklerini kediler tırmalamış
saatli bombası ölüme kurulu
yüreğimin eskizlerinde
unut el kadar çocukluğumu
narlar
kan kardeşim
incirler
süt annemdi
çocukluğumun
düşsel asma bahçeleri’nde
unut ağaçtan düştüğüm gün incinen çocukluğumu
komşu kızları
keşfedilmemiş bir kıta
çocuğuz ya
çıkan yoktu o karaya
unut seni sobelediğim ağaçları
ineği
kim sağar
kapıyı
kim çarpardı
unutulmuş çocukluğumun yüzüne
çocukluğumu
soluma
ey yar
delirmeden
kendini kurtar
ağılı acı
kocasız evlerde
sabır
çekilen
tespih tanesiydi
ağlayan var
diye
bağır
kasık sancılı
girdap
geceye
unut seni ebelerken ebene küfrettiğim bodrum katını
ilk gençliğim
ne esirgenir
ne bağışlanır
bir ütopya
aşklarım
gül
geç
yediğin içtiğin senin olsun öldüklerini anlat
bir gençlik
ki
harçlığım
bile
yok
sevgilime
bir demet çiçek solunca
elim
kolum
kırık
şarap sızınca gölgeme
kusan sen ol gölgemi
ey yar
tadım
tuzum
kaçak artık
yakamdan
düşen
gözyaşları
boyacı çocuklar
unut seni tanımaz kandili kutlu yerleri
şah çek
mat bir ömre
taşlar da
devrilir
nasıl olsa
-dizeleri silinen küçük düşer aşka –
unut kendini bir kaşık suda maviye boğan martıyı (da)
Özgür DoğaKayıt Tarihi : 21.2.2009 00:32:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)