Uzun, ince zorlu yoldan
Geldi geçti, benim babam
Saldırdılar, yedi koldan
Deldi geçti, benim babam.
Çalışırdık, çoluk- çocuk
Buğday sattık, okka buçuk
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Öncelikle benim de babam rahmetli oldu bu vesile ile tüm Rahmetli olmuş babalara Allahtan rahmet diler; bu güzel şiirinizi kutlarım. Halil Manuş
K...U...T...L..U...Y...O...R..U..M
U..U........................................
T.......T...................................
L............L..............................
U.................U.........................
Y.....................Y.....................
O.........................O.................
R.............................R.............
U..................................U........
M......................................M... Eyüp Şahan
HARİKA!
Alkışlıyorum
kardeşim,
selam ve
muhabbetle...
Hasan Korkut
Sayın Ocakcı,babanıza Tanrı'dan rahmet ,size de sağlıklı ve mutlu bir ömür diliyorum...Babalar gününüzü ve anlamlı şiirinizi kutluyor,vefalı şahsınızı saygımla selamlıyorum...
akıl varlığı insandı
yaşayan gerçek insandı
güzelliği yaratandı
baktı geçti benim babam
selam olsun erdemiyle onurlyla yaşayan tüm babalara kutluyorum özlem dolu yüreğinin sesini kutluyorum arkadaşımın saygın kalemini sevgilerimle
Tüm kaybettiğimiz babalarımıza Allah rahmet etsin kaleminize sağlık Mesut Özbek
Sevgili babanıza Allah'tan rahmet diliyorum.Ruhuna El-Fatiha,mekanı cennet olsun.Senin gibi hayırlı bir evladı da bu güzel eserden dolayı kutluyorum dostum.Babaları baba oluca daha iyi anlıyoruz değilmi,itiraf edelim.Güzel yüreğine sağlık,Allah yolunu açık etsin,onun toprağıca sana hayırlı ve uzun ömür versin.(amin) selam ve dua ile.
Benim Babam
Uzun, ince zorlu yoldan
Geldi geçti, benim babam
Saldırdılar, yedi koldan
Deldi geçti, benim babam.
Çalışırdık, çoluk- çocuk
Buğday sattık, okka buçuk
Görmedik hiç, salam sucuk
Güldü geçti, benim babam.
Ömür boyu, çekti çile
Anlatması, kolay dile
Deryalara, bile- bile
Daldı geçti, benim babam.
Güç var iken tende, canda
Az yaşadı, bu cihanda
Dünya denen, fani handa
Kaldı geçti, benim babam.
Tevazuda, yoktu eşi
Mest ederdi yanık sesi
Kaza yaptı, son nefesi
Aldı geçti, benim babam.
Hak onarsın yapısını
Örtsün Cennet çatısını
Ahiret’in kapısını
Çaldı geçti, benim babam
Necati’yi üzdü gitti
Son bir defa süzdü gitti
Bu alemde, gezdi gitti
Öldü geçti, benim babam
Evimizde orta direk.
Bizim için çarpar yürek.
Elden düşmez kazma kürek.
Seldi geçti benim BABAM.........Aşık Korhani
Sevgili Necati Hocam , Neden herkez anasına şiir yazarda babasına bir türlü babasına yazmaz diye düşünür dururdum ama bu yarğımı bu sitede siz ve Tuncay AKDENİZ ' üstadım kırdınız, kaleminize ve yüreğinize sağlık, babaların hakkı analarınki kadar kutsal ve yücedir onun içinde babalara ne kadar yazsak azdır, yüreğinize ve kaleminize sağlık tam puan ekleyerek sayğılar sunarım .'
ALLAH rahmet eylesin.bir babaya anca bu kadar güzel yazılabilir.birkez daha hayranlık duydum şiirlerinize sağolun varolun.saygılarımla
Bu şiir ile ilgili 29 tane yorum bulunmakta