Yalnızlığıma bir mum yak.
Konuşalım seninle İstanbul’ca şöyle baş başa
Bana mavi gözlerini ve simsiyah bakışlarını getir.
Mavi gözlerin dedim ya; vurgunuyum ıslak,hırçın ve suskun bakan gözlerinin.
Çünkü gözlerine anlatabiliyorum bir tek kendimi
Ve özlüyorum gözlerinin sahilinde gezindiğim
Hayal sandallarına bindiğim,
Alıp başımı sonsuzlara gittiğim,
Seni özlüyorum.
Dudaklarımın söyleyemediği her şeyi
Dalgın bakışlarına gizlenmiş mavi gözlerine bırakmayı,
Ve sonra kızıllaşan ufkunda güneşin saçlarını toplamayı
Suskunluğunla dalıp giderken senden çok uzaklara,
Tereddütsüz bir vapur düdüğünün sesiyle tekrar sana gelmeyi…
Özlüyorum
Sen yüreğimin pusulasını gösteren şehir,,,
Siyah bakışlarını getir bana.
Sınırsız,ulaşılmaz,kapkara bakışlarını…
Ben sana bakarken sen saçlarındaki tüm yıldızları bırak gözlerime.
Seni İstanbul yapan ikinci anamdır siyah bakışların.
Ve ahşap duvarlı evlerini,mahcup,bitkin,harabe ve kimsesiz sokaklarını taşı yüreğime
Ahşap duvarlı evlerin var ya; düşlerime kurulan hiç yaşayamadığım bir gerçek.
Sanki ben yaşamışım o evlerin birinde,
Sanki o tahta masa,iskemle benimmiş.
Tahta merdivenlerinin her basamağında sanki anılarım varmış
Ve ben mutluluğun üçüncü boyutundaymışım..
Kirli yüzlü çocuklarını getir bana.
Kirli yüzlerinde en temiz tebessümlerin yeşerdiği kimsesiz çocuklarını
Onları nasıl unuturum.
Kov artık hüzün mevsiminden günahsız çocuklarını ikinci bahara…
Çünki sana hiç yakışmıyor bu vefasızlık
Bana yapayalnız gel,sen olarak gel
Çünkü ben seni yaşamak istiyorum
Taş duvarlar,koca binalar,bitmek bilmeyen kavgalar
İnsanların olsun
Ben nefes almak ve gökyüzünü içirmek istiyorum içime
Mavi gözlerinde serinlemek,martı sesleriyle avunmak
ve yüreğinin en tenha yerinde yaşamak istiyorum…
bak İstanbul’um..bak yorgun şehir
bir çocuk garipliğiyle sana sığındım
yalnızım…
sılamdan uzaktayım.
sen benim umut kıyısına yanaştığım limanımsın.
Aç gönlünün yelkenini ve gönlüme uzat ellerini.
Bir gül bırak avuçlarıma tebessümünden
Beni anla,
Bana seni yaşat…
Seni bende bırak.
Beni sana al İstanbul’um…
Kayıt Tarihi : 20.4.2006 22:33:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

KALEMİNİZ DAİM OLSUN.
SEVGİLERİMLE
Beni Yüreğine Götür
Yalnızlığıma bir mum yak.
Konuşalım seninle İstanbul’ca şöyle baş başa
Bana mavi gözlerini ve simsiyah bakışlarını getir.
Mavi gözlerin dedim ya; vurgunuyum ıslak,hırçın ve suskun bakan gözlerinin.
Çünkü gözlerine anlatabiliyorum bir tek kendimi
Ve özlüyorum gözlerinin sahilinde gezindiğim
Hayal sandallarına bindiğim,
Alıp başımı sonsuzlara gittiğim,
Seni özlüyorum.
Dudaklarımın söyleyemediği her şeyi
Dalgın bakışlarına gizlenmiş mavi gözlerine bırakmayı,
Ve sonra kızıllaşan ufkunda güneşin saçlarını toplamayı
Suskunluğunla dalıp giderken senden çok uzaklara,
Tereddütsüz bir vapur düdüğünün sesiyle tekrar sana gelmeyi…
Özlüyorum
Sen yüreğimin pusulasını gösteren şehir,,,
Siyah bakışlarını getir bana.
Sınırsız,ulaşılmaz,kapkara bakışlarını…
Ben sana bakarken sen saçlarındaki tüm yıldızları bırak gözlerime.
Seni İstanbul yapan ikinci anamdır siyah bakışların.
Ve ahşap duvarlı evlerini,mahcup,bitkin,harabe ve kimsesiz sokaklarını taşı yüreğime
Ahşap duvarlı evlerin var ya; düşlerime kurulan hiç yaşayamadığım bir gerçek.
Sanki ben yaşamışım o evlerin birinde,
Sanki o tahta masa,iskemle benimmiş.
Tahta merdivenlerinin her basamağında sanki anılarım varmış
Ve ben mutluluğun üçüncü boyutundaymışım..
Kirli yüzlü çocuklarını getir bana.
Kirli yüzlerinde en temiz tebessümlerin yeşerdiği kimsesiz çocuklarını
Onları nasıl unuturum.
Kov artık hüzün mevsiminden günahsız çocuklarını ikinci bahara…
Çünki sana hiç yakışmıyor bu vefasızlık
Bana yapayalnız gel,sen olarak gel
Çünkü ben seni yaşamak istiyorum
Taş duvarlar,koca binalar,bitmek bilmeyen kavgalar
İnsanların olsun
Ben nefes almak ve gökyüzünü içirmek istiyorum içime
Mavi gözlerinde serinlemek,martı sesleriyle avunmak
ve yüreğinin en tenha yerinde yaşamak istiyorum…
bak İstanbul’um..bak yorgun şehir
bir çocuk garipliğiyle sana sığındım
yalnızım…
sılamdan uzaktayım.
sen benim umut kıyısına yanaştığım limanımsın.
Aç gönlünün yelkenini ve gönlüme uzat ellerini.
Bir gül bırak avuçlarıma tebessümünden
Beni anla,
Bana seni yaşat…
Seni bende bırak.
Beni sana al İstanbul’um…
Filiz Apaydın
çok duygulandım.. yüreğine sağlık .. kutluyorum arkdaşım.. şaire yüreğin hep konuşsun dileği ile sevgiler..
TÜM YORUMLAR (10)