Beni Unut
Sen uykudayken, kapın usulca açılıp aralandığında,
uyanıp kim olduğunu bilmek için
kalbin atarken o yalnızlık duygusunda,
etinin acısını hissetmeden öylece beklerken,
ve yanarken bir başına,
beni unut...
İncecik bileklerini
yoksul ışıltılarıyla süslerken başkaları.
Devirip avuç içlerine gözlerini
hıçkıra hıçkıra ağlarken öylece,
kader deyip kendini avut
beni unut...
Bir otobüs durağından inip
kalabalıkların içinde yürürken düşünceli.
Hediyelik sevdaların
hediyelik eşyalarla paylaşıldığı vitrin önlerinde
yağmurlu bir Eylül günü
ıslanmış bulurken kendini.
Üşürken bir sokak kedisiyle başbaşa
ve ben o an yoksam yanında,
beni unut ...
Gündüz ve gecenin birbirine karıştığı
birbirinden ayırt edilmediği o sisli günlerde.
Puslu pencerenin perdesi aralanmış camına
yorgun başını yaslarken düşünceli.
Uzun uzun bakarken ve kendini bulurken o bomboş sokaklarda,
söküp at sende bıraktığım hüznün resmini!
Artık hissizliğimin kansız ölümüne yas tutmayı bırak!
Sırtını dönüp artık git,
beni unut...
28.08.2023
Gökhan SarıkayaKayıt Tarihi : 28.8.2023 23:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!