Beni Senden Tanır Gidişler

Gidişle kalışlar körebe oynarken, bülbüller mavi çiçekler getirir gagaladığın aşk yaramın sahillerine.

Kırılmışlık köpükten kuleler yapar gelgitlerin sevi ruhuna.Biraz tanır beni susamışlık.Suların algınlarında paklanır kirli kalmış amaçlarım.

De sevdalara, ko gitsin belirsiz sevdaların hışmını. Seller aldı el kızları arasında kalan kalbimi.Senli bir kaya çarptı bu sellerden, bu narin ellerden bir yanım yaralı. Neden diye sordu yaşlı bir nine.Gönül falımdan,sevgim alımdan, senli çalımdan bir öykücük okundu.

“ Ahlarım tutuyor,yalnız kaldığın evinde yangın çıkar,her şeyin yanmış ve sen küvette suyun içinde dumanla kalmışken son çare beni çağırıyorsun.Ölümle öpüşürken,beni aşka çağıran o ilk sesine benzeyen ağlamaklı sesini duyuyorum.Ağlamandan bir şeyler anlamıyorum.Başın belada ,ben de tam o sırada bu parçanın yürek sızını dinliyordum.Hislerimiz hep komşu…Aşıkların his telleri varmış,algılarmış aynı ruhun arınmışlığını.Ölüm sıcaklığı geliyor,yardım et şiir yüreklim diyorsun.Bana hep öyle derdin,nice aylar geçti bu benzetme eskiz bir yara olarak kalmıştı içimde.Şiir yüreklim koş ölüyorum.Ben sensiz çoktan ölmüşüm gelemem geçiyor içimden,ama uçarak,sürünerek, koşarak nasıl istersen geleyim.Adresini bilmiyorum.Nereye gelecem,hangi hüzünle gelecem.Ben gelinceye dek yaşayacak mısın?

Gidişin ölümden beterdi.Ölümüne çok rahat alışırdım.Ama şimdi hep gitmene,hem ölümüne alışamam.Nerdesin geleyim? Sesin gider,telin açık kalır.Hemen telefon merkezinden sinyalinden yerini tespit edip söylediler bana.Arabayla ışık,aşk,hüzün demeden sinyal çalarak,aşka sinyal vererek geldim kapına.Kapın yoktu,aşk kapını çoktan kapatmıştın.Bütün mahalle ayaklanmış,itfaiye bekliyorlar.Hemen ateşin içine dalarak,yana yana seni arıyorum.Tam aşk közü olmuş gibi.İçim zaten yanık,şimdi tümden sana yanık.Duman beni zorluyor,aşk bu iki ölümü birden yaşamak daha zor gelecek.Seni banyoda baygın buluyor,kucaklıyor,dışarı çıkarıyorum.

Dışarı çıkığımızda,sen misin? Geldin mi? Evet, hani o bir zamanlar uğruna öldüğün, sonra bırakıp gitmek zorunda kaldığın yüreği buzul,yüreği şiir, yüreği sen olan ben geldim.

Her yanımız yanmış ve oracıkta son bakışınla bayılıyoruz.Bizi hastaneye yetiştiriyorlar aşk yangınım.Yaralar,pansumanlar,amanlar içinde anlarla kalakalıyoruz orda.Kendine geldiğinde,senin için yanıp tutuşan eski sevda şahını görüyorsun. Ve diyorsun:--

Bir can borcum var sana.

Hayır,bir aşk borcun vardı,arayak,yaşarak ödemiş oldun aşk gülüm diyorum.

Yine meşhur gözyaşların akıyor yaraların üstüne, başını omzuma koymaya çalışıyorsun,yanık olduğundan havada kalıyor,gözyaşlarımız karışıyor orada.İki yaralı, sarılarak yeniden aşka iyileşmenin yaşam sularını dalgalandırıyoruz.”

Aşk ateşim işte martılar gizli gizli bir hayal uçurdular benden. Hayaller sularla öpüşürken,yakamozlar titreşir, ayrılıklarımız üstüne.Sen benden gidemezsin.

Güneş küser karanlık amaçların güncesine.Yüzündeki son gülücüğün simyasından seni aşk diye şifrelemiş gibiyim.
Susunca her şey, kelimeler inine çekiliyor,benden çektiklerin bir aşk hüznü gibi yankı bulsa da hücrelerinde.Oysa,huzur meğer bensiz yaşamak değil dün son kez gördüğüm nemli gözlerinden anladım.

Öfkenin artık aralarında nemlenen gözlerin meğer aşkmış, bu kent seni bana taşırken, bu kent şimdi beni senden çalıyor.

Gözlerinin uçurumlarında sesim titriyor, nemleniyordu gözlerim.Toz bombe düşler görüyorum ellerin ellerime değinmeyince. Başka yüzyıllara atıyor özlemin.

Yüreğimi yamalıyorsun ve de üstüne kendi adını yazıyorsun.

Beni senden tanır güzeller.

Beni benden tanır bir tan vakti tenin ruhumu ışınlandığı gidişler.

İçimde bir sen kenti kalır,babil asmalarına yüreğinin tacı asılı.Mumyalanmış her şeyin yaşanmışlığımın giriş kapısı oluyor.

Beni senden tanır, hayat, hüzünler, gelmeler, gitmeler, yeniden kavuşmalar aşk ateşim bilesin.

Ezgili sözlerin unutkanlık yapıyormuş meğer,belki aşk, belki tutku, belki

bütün hiçler heceleniyor.

Her yeri yaralı serçeyim pencerende kanatları sıkışan,yüreğinin müziklerine tutkusunu ekleyip kalakalıyor orda.Açma pencereni, görme beni. Beni senden tanır kuşlar, çiçekler, sokak kedisi, bir de yaralı serçe aşk ateşim.