Beni Sen Yaktın
İçimi çekti o bakışının gülüşü,
Yaktın, kavurdun, bıraktın içimde külü.
Dağlar dikildi yoluma sıralı dikenli,
Aşmaya gücüm yetmez Cibali.
Bir savrulmuşum, esen yele karşı,
Ne dal var sığındığım, ne bir eşi.
Bu yol, yol değil ki…
Ben ki yürüdüm, yürüdüm bilmedim.
Öfke tutuşturdu şu katranlı sözü,
Dağ bile çekilmez senden ayrılığa karşı.
Yaprak değilim, düşen bir mermiyim,
Hedefi arar gibi bu yangın yerindeyim.
Ve bu yangın ki söndürülmez ateşi,
Bir devrin çürümüş kemikleriyle beslenir.
Ben ki yalnızlığın demir leğeninde,
Yüzümü yıkadım, yanılsamaydı; kirli kaldı su.
Zamanın dişleri geçirir tenimi,
Bir çığlık ki boğulur kendi sesinde.
Bu şehir, bu insan, bu karanlık,
Hepsi bir yalan, hepsi bir perde.
Ama ben, ben bu yalanı delmeye,
Bu perdeyi yırtmaya geldim dünyaya.
Yaprak değilim, mermi de değil,
Ben yangının ta kendisiyim şimdi.
Ve sönmeyeceğim,
Ve dönmeyeceğim.
Kayıt Tarihi : 12.12.2025 22:06:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!