Yine gece yarısı, yalnızlığın soğuk nefesi,
Saatler vuruyor, sensizliğin sessiz sesi.
Kaçıncı gecenin karanlığı bu, ayrılığın izi?
Kaç gün oldu, kalkamadım o mezar gibi yerden?
Gecenin zifiri karanlığında, yıldızlar kaybolmuş,
Beyaz bulutlar, siyah bir kefene bürünmüş.
Sen ardına bakmadan koşarken, ayrılığın yoluna,
Gökyüzü ağlıyordu sessizce, bu acımasız sona.
Tüm umutlarım, hayallerim, birer birer yıkıldı,
Gecenin karanlığına, yokluğun boşluğuna hapsettin.
Hani söz vermiştik, ölüm ayırana dek, demiştik?
Sözünü tuttun sen, beni öldürdün, sessizce gittin.
Her anım bir işkence, her saniyem bir zindan,
Sen gittin gideli, kurudu kalbimde can.
Bir boşluk ki bu, ne deniz doldurur ne de okyanus,
Sensiz bu şehir, bomboş bir harabe olmuş.
Sokaklar şahidimdir, ağlayan kaldırımlar,
Her köşede sensizlik, her anıda canı yanar.
Gölgen düşer yollara, adım sesin yankılanır,
Ruhum sana hasret, yüreğim hep kan ağlar.
Ne bir haberin gelir, ne bir ses, ne de bir nefes,
Umutlarım tükendi, içimde son bir heves.
Sensizlikten boğulurum, çıkmazdayım, bil ki ben,
Dön artık ne olur, bitsin bu işkenc
Kayıt Tarihi : 19.8.2024 18:11:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sana umut verip sen karanlığa terk edip gitmesi
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!