Pek hayatı olduğu söylenemez, kafasına göre takılıyor.
Bir güzel gördü şu iki göz, durmadı nefsi,
Bir kelâm duydu şu iki kulak, eyledi bin kesri.
Açtı gönül kapını, bize ne gerek tesfirî?
Şii, Sünni, Alevi, yetmezse çoğalt binlerce molla-î hârabeyi,
Sana sen yetersin der Râb, her Kitâb-ı âla'da.
Beni vâr edersin dersen O'na, olursun onunla her ânında.
Bir Yahudi var pazarda,
Gezer, durur başında bir şapka,
Bir mümin var yolun başında,
Bakar, durur surat asarca,
Ne insan der öbürü,
Ne insan der öbürü,
Vârol cânı can eden ey sevgili,
Görmez âdem onun yüzün, hisseder nefesi
Vârol cânı üfleyen sevgili,
Derbeder olur âdem aşkından, kim değil ki bedevi,
Şu fâni dünyada nedir ki beni-Âdem'in ederi?
"Şu zaman, ah ne zorsun",
Görmez misin, yoksulsun ve berduştsun.
Söyler misin, kimsin sen?
Hangi yol için sarhoşsun?
Bir meşe kökü gibi, nizâmsız kaybolmuşsun.
Selam bedhâht ahvâl ahali,
Varsa hüdâdan haber gelir mi binlerce Buhari?
Görmez kör gözün, işitmez ise yüreğin,
Anca feryâd edersin, Rab'be dönmezse yüreğin
Yüreğinde bul dermân-ı hâli,
Sofu çekti korku ile binbir zikri,
Hâr çıkarttı, dedi kendi istediğini,
Dedi sapkın sofî, "Bana Rab söyledi",
Kırk bin dedi, yüz bin dedi, o ne güçlüdür dedi,
Lâkin ne pis idi, kendi bile bilemedi.
Yok kaldı elinde, bir hiç yârdan başka,
Yâr, yâr olanın aşkında, sana gelir o mey başka,
Bizim mey ırmak gibi, duraksız akar cihâna,
Etmez nefsi terbiye, ehli cihândır özümüz, yoktur O'ndan başka.
Birimiz der Allah-u allah, günah mıdır-sevap mıdır kim bilir, nedir ırak?
Gelir biri, gider öteki lâkin, susmaz gönül terazide bâriz var başka merak.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!