Nakaratını sana söylemediklerimden kurulu bir aşk türkümüz var
Çalıyorum sensizliğin her unutuluşunda
Gözyaşlarının yıkadığı vicdanıma değiyor namelerin
imgelerin gökkuşağında oluşuyor anlatılmaz anın rengi
hikâyemizin kahramanı oluyor bilinmezlik ve yalnızlık
yalnızlığın içsel sızılarından süzülüyorum yabansı sevdalara
pir ü pak ile sırrı yak arasında bir ara açılıyor kayda değerlere
yaransı mavi dehlizlerde susuyor dalgalarım
yamalı suların köpüklerinde sözlerim şifrelenir sana
Üşümüşlüğün en tanınmış aynası oluyorum sana
Senin can aynanda taranıyor arayışlarım
hep aynı manzaralarda mahzunluğum mecnun olur
beni bulur ben
hüzzam şarkıları çalar susam sokağımda
sen aşk caddemin pıtırcığıydın oynardın tutkularımla
şimdi hangi sesin suskusunda tellenecek aba yakmalarım
hangi uzak kalışın ıhlayan nefesinde nefsime ram olacaksın
yeniden fışkıran lavların ışığında lahitlerime kim yazacak sensizliğimi
ölümsüz gülücüklerini yaşasak yüreği üşümüş kaknus gibi
yeniden buluşmanın izdüşümlerimde düşlerimi çözsek sözlerinle
çoğalsak arılar gibi bal ile çiçek arasındaki Arasatlarda
kutsanmış tutkumuzun pınarından önce her halin aksa
sonra ben hani hep sen akan ben aksam gürül gürül
sarılsak susuz fasulyelerin yaşam çubuklarına
orada kalsak annesinin memesinde kalan bebekler gibi
yaşamı yaşanacak filmin unutulmaz senaryosunda yaşasak yeniden
sedef işlemeli işvelerinde huzur bulsak ve öylece kalsak aşka
geleceğin kararmış yüzünde buselerine aklansam
Umudumuzun yurdunda yolun açık olsa atasözlere
Düşlerimizi sahici yapan bunca isteyişin atar damarı olsan
zaman söküğüyle gönül yaramı hayata giydirsen
çiçekler de ister sana sunulmaya unutma beni çiçek özüm
bir istemenin son marşıydı dehamda sana söz_ölen bilesin
Kayıt Tarihi : 10.10.2009 00:24:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!