Beni
ne ecel
ne azrail
bu suskunluğun gebertecek
bu kıyamet sessizliğin
recmedilen düşlerim kadar zor
idam sehpası kadar umutsuz
zinadan
cehhenem yatmak kadar ağır
baldıran kadar zehirli
ve Meryem gibi hüzünlü
ülkeler boyu uzaklığın
asi fırat suları kadar boğucu
bitkisel hayatta mısın
konuş, ne olur
karanlıktaydım
zindanlarda
ve işkencelerde
tam o zamanlar da
kırmızı güller açıyordu ilk bahar
bense paysızdım ekmekten
ve bir yudum susuzdum prangalı günlerde
sırf gökyüzü bu kadar güzel diye
sırf seni arayacağım diye
yaşadım
beni
ne zehirli tuzaklar
ne hain komplolar
bıçaklar
ne kör kahpe bir kurşun
ne de faili meçhul bir cinayet
yalnız bu suskunluğun
senin sessizliğin gebertecek,
yüreğim senin
yalnızca senin...
Kayıt Tarihi : 9.11.2020 23:41:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Seydo Turğut](https://www.antoloji.com/i/siir/2020/11/09/beni-bu-suskunlugun-gebertecek.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!