Beni Arayacaksan Şayet Günün Birinde,

Beni arayacaksan şayet günün birinde,
Sevdanın dolambaçlı çıkmaz sokaklarında,
Nadasa bırakılmış sevda tarlalarının bereketliliğinde,
Dipsiz kuyuların karamsarlığında,
Sarnıçların kırmızı kurtlu sularında ara!

Beni arayacaksan şayet günün birinde,
Güneş ve ay tutulmalarında,
Yıldız kaymalarında,
Kurumaya yüz tutmuş sevda fidanlarında,
Zifiri karanlıkların korkusunda,
Yarınları meçhul,umutları tükenmişlerin naçarlığında ara!

Beni arayacaksan şayet günün birinde,
Sevda çöllerinde bineğini, azığını kaybetmişin çaresizliğinde,
Aşk hararetinin yürek yandırmışlığında,
Altın kafesteki bülbülün ahh vatanım demesinde,
Karşılıksız sevenlerin sıkıntısında ara!

Beni arayacaksan şayet günün birinde,
Papatya falının, her daim sevmiyor çıkmasında,
Gün batımındaki akşam kızıllığında,
Civcivlerin yumurtadan çıktığı andaki şaşkınlığında,
Annelerin onlara olan şefkat ve merhametinde ara!

Beni arayacaksan şayet günün birinde,
En mahir ustaların sevda atölyelerinde,
Gölgesi gür ceviz ağacının serin gölgesinde,
Yeni sevdalanan birinin gözlerindeki uyku mahmurluğunda,
Eşine ulaşmak için uçan güvercinin, kanat yorgunluğunda ara!

Beni arayacaksan şayet günün birinde,
Güle aşık bülbülün bıkıp usanmadan dertli şakımasında,
Gül, nasıl açıldığını görmesin diye bülbüle nazlanmasında,
Yeni sürülmüş toprakların rahmet yüklü bulutlardan yağmur beklentisinde,
Güllerin şahı olan Muhammedi gül kokularında ara!

Beni arayacaksan şayet günün birinde,
Yıldızların asumanı süslemesinde
En ince ayrıntıların bile temaşa edildiği suyun berraklığında,
Başı dumanlı ulu dağların doruğundaki karların arılığında,
Sevdalıların kumrular misali koklaşmasında ara!
23/09/2007