Anlıyor musun beni,
ben sana o kadar yakınım ki,
elimi uzatsan tutacaksın.
Tenimde senin gölgen,
nefesimde senin sıcaklığın,
ama işte, dokunamıyorsun.
Bir yanılsama mı bu? Yoksa bir yanıltma mı?
Sen benden o kadar uzaktasın ki,
iki dünya bir araya gelse,
yine de göremeyiz birbirimizi.
Aramızda görünmeyen engeller var,
suskunluğun yankıları,
egonun kalın duvarları,
kendi sesini seversin,
benim sesime sağır.
Teşekkür et, egona,
et ki seni kendine getirsin.
Kapanmış kalbin belki yeniden açılır,
o yıkılmaz sandığın duvarlar,
birer birer dökülür üstüne.
Ve belki o zaman anlarsın;
ben sana bir nefes kadar yakınım,
ama düşünceler kadar uzağındayım.
Göremiyorsun beni,
zira kendi gölgenden körsün,
ben varım senin sessizliğinde,
ben varım o ince sızında.
Ama senin içindeki gürültü,
beni hep boğuyor, yutuyor.
Ey uzak, ey kayıp olan,
her şeyden vazgeçip de geldim,
düşündüğüm gibi değilmişsin,
kendinden ibaretsin.
Egonla sen baş başa,
içinde bir ben yokum artık.
Bir gün, belki ansızın,
susar bütün sesler,
o zaman yalnızlığınla baş başa,
belki, belki işte o zaman
bir gölge gibi ararsın beni,
ama çok geç olur belki de.
O gün geldiğinde bil ki,
ben uzaktaki o sessiz yakınım,
ellerim yakanı bırakalı çok olmuş,
benden uzak kalmana teşekkür et,
belki o an gerçekleri görürsün,
gölgenden sıyrılıp.
Memoçilo
Mehmet Ali DemirelKayıt Tarihi : 27.12.2024 16:56:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!