İçimde dağ gibi yükselen
Birikmiş söylenmeyen
Bulamadım çare, merhemsiz
Dertlerim, anne.
Paylaşmayı bilmeyen
Anlayamıyor beni.
Rabbim,Bir de sen
Anlarsın, anne.
Üşüştü başıma yine
Uyku tutturmaz düşünce
Sarmaz beni yorgan/gece
Sana geldim, anne.
Milyonlarca mazlumun
Göğe yükseliyor da ahı
Yerde duyulmuyor
Yerdekiler işitmiyor, anne.
Kucak almaz ateş topları
Ahlardan olmuş hasıl
Yüreğime düşer gökten
Yakar, kavurur anne.
Gözümden süzülen yaşlar
Toprağa düşmez, gönlüme damlar.
Uslanmaz göğsümde kor
Islatır mısın biraz anne.
Bir şarkıyı görseliyle dinlesem
Yapmacık olmayanından
Yokluk, darlık, çaresizlik üstüne
Kan oturur gözlerime
Görünmek istemem kimseye
Kıs kıs gülmesinler diye
Saklar mısın beni, anne.
Bir şiire ait dizeler yok mu!
Yaşamış gibi anlatan yaşanmışı
Buluşturan özlemle sevgiyi
Kadri bilinmeyen anneye, yazılan
Deryaya dönüşmüş acılarında boğulan
Hüzün dolu dizeler yok mu!
Okusam da, dinlesem de fark yok
Çağlayana döner gözlerim
Mendilim hala ıslak
Eteğinin ucuyla, yanağıma akan yaşları
Siler misin, anne.
Bir haber okusam
gazeteden
Ya da seyretsem
televizyondan
Hakkı elinden alınan
Sessiz çığlıkları
duymazlıktan gelinen
Öbür ucundan olsa da dünyanın
Gariban bir insanın
dramını anlatan.
Tutmuyor elim,
bağı çözülüyor dizimin
Hıçkırarak ağlamak istiyorum
Ama düğümlenmiş boğazımda
Yutkunamıyorum,
nefessiz kalıyorum
Sırtımı yumruklar mısın, anne.
Bak yine ağarıyor gün
sabah oluyor
Uykusuz gecelerim sayısız,
sayısız dertlerimi katlar
Seni de yordum
onulmaz ben de sıkıntılar
Dinlerken biliyorum
ağladığını sessiz sessiz
Biliyorsun gözünde yaş görmeye
Tahammülümün olmadığını
O yüzden göstermedin
Pınara benzer göz yaşını
Başımı bağrına gömerek
Hüngür hüngür ağlamak
depip geliyor içimden
Yaslanayım mı anne.
Karanlıktan farksız yokluğun
Varlığınla başımın tacısın
Her derdimde ortağımsın
İstemem senden sonra aydınlık
Batmaz güneşimsin
Isıtır mısın biraz,
Işıtır mısın biraz, anne
Beni böyle ağlatan asıl derdin
Ne olduğunu biliyor musun?
Kutuplarda sopayla,
hunharca öldürülen morsa,
yaralı eşinin başında,
yüz günden fazla
aç, susuz bekleyen
kar tüylü sadık kurda,
dayanamayıp ağlayan,
ve ağıdına, beni ağlatan da
Sen değil misin, anne.
Muhammed Salih Gedik
Muhammed Salih GedikKayıt Tarihi : 4.4.2009 19:53:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!