Üzgünsün...
Biliyorum nazlım.
Can çekişmekte bir yanın,
yangınlar ortasında
çaresiz,
çırpınmaktasın..
Ellerim varmaz sana,
yüreğim senin için atsa da...
Gözlerim bakar kör,
kulağım sağır.
'Sensizlik',
'Benliksizlik' olsa da,
sana yürümez ayağım.
Sitem etme bana!
ben de çaresizim…
Konuşmak,
Her şeyi anlatmak,
ve hatta anlamak
istiyorum ama,
anlayamıyorum...
Ve hatta hiç anlatamam ki
neden kaçtığımı?
yüreğinde neden yara açtığımı.
Bilinmezin belirsizliğinde beynim.
Yıpranmış, köhne bucağında...
'Anlat' deme bana.
İsterim ama anlatamam ki?
Bu kahkahalar,
bu yüzüme kinle bakan aynalar,
benden çok ayrı şimdi...
Yüzsüz yüzler,
hazansız güzler
ve hatta loş bakan gözler,
benim 'intihar' sebebim...
Budur kahpe kasığında
yatmışların intikamı,
budur bir yiğidin intiharı...
Yeter!
Yeter artık düşünme beni!
Kan kırmızı gözlerinden
dökülmesin artık zehir damlası.
Unut beni,
unut! ...
...
Unut diyorum sana ama
şunu bil ki,
bu saatten sonra bilinmezde
yeni kapılar açıyorum.
Ben aslında 'senden' değil,
'kendimden' kaçıyorum.
Beni affet...
(14/03/2010 00:44)
Ozan ÇağlarKayıt Tarihi : 12.10.2010 21:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!