Beni Şiiri - Osman Garip

İstenmemmi? elden ele gezerim
Bir gayede gözüm yok değmez nazarım
Biraz duygulanır şiir yazarım
Merak etmez misin gelip sorsana beni

Sizi el bilsem anmam adını
Çok gördüm dünyanın kahrın tadını
Dostluktan alırım ben muradımı
Bir kardeş, abi gibi gör beni

Çok akraba ben dosttan ayrıldım
Çok çile çektim dertten sıyrıldım
Zaten ben dert hamuruylan yoğruldum
Felek istediğin silahınla vur beni

Çok Kerem gördüm Aslısı olan
Çok Mecnun tanıdım Leylasız kalan
Şirin hanım dünya yalandır yalan
Yeşil yurda garip diye sor beni

Yağmurluymuşsunuz yağın biraz buraya
Yetmiyorsa alın bizi de sıraya
Utanırım gayri gelmem sizin oraya
Lüzum ederse sen arada bul beni

Kime verdinse ondan sorarsın
Bir garip vardı diye beni ararsın
Güzel kızın yağmuru nasıl seversen
Kayınbiraderin gibi gör beni

Kendi hısmımdan hayır görmedim
Değer mi verdilerde ben kıymet bilmedim
Her çileden çektim dertten ölmedim
Belki sizde görürsünüz el beni

Ablanı yıllar önceden tanırdım
Bir dost lazım sizi buldum sanırdım
Hiç sormazsın yalanım yok kırıldım
Ne yağmur var ne götürdü sel beni

İşte dostlar böyleyim haddim bilemem
Yakınlık gördüğümü kalpten silemem
Eğer istenmezsem daha aramam
Sizi sevmiştim ister görün el beni

Sayenizde geldim Tekirdağı na
Ne üzüm gördüm ne girdim bağına
Düştüm yine felek burada da ağına
Bilmem buradan damı çağırıyor yol beni.

Gidersem de önüme deniz gelirse
Geçerim karşıya eğer geçit verirse
Kader Firavun gibi arttan yürürse
Deniz Musa gibi yanına al beni

Ne Firavunlar biter ne Musalar
Yere atsan yılan olmaz asalar
Pir sultan gibi beni asarlar
Sallandırır ip ucunda yel beni

Bu şiirdir herkese böyle yazılmaz
İlham olmayınca diller çözülmez
Düşman hoş görülür dosta kızılmaz
Tanımayan belki görür hor beni

İlham verdin bu mısralar dizildi
Kader anlatıldı dertler yazıldı
Yeter garip yine dilin çözüldü
Ara dostum yakınlarda bul beni

Buradan gidersem başka illere
Derdimi söylerim esen yellere
Hiç değmedim bağda sizin güllere
Zararsız garipti diye an beni

Konu oldun bana şiir yazdırdın
Bu kedi dağında biraz gezdirdin
İlham verdin dillerimi çözdürdün
Gayri esen rüzgârlardan sor beni

Alışmışım gurbet gurbet gezerim
İyiyi unutmam kalbe çizerim
Mektebim yoktur ya biraz yazarım
Gittiğim yerlerden bulmak zor beni

Evliya çelebi’nin geçtiği yerden
Ferhat’ın suyolu eştiği yerden
Yusuf’un kuyuya düştüğü yerden
Konya’da Mevlana’dan sor beni

Tokattan çıkarsın çamlı beline
Oradan aşarsın Sivas iline
Uğrar isen Aşık Veysel’in köyüne
Mezarı başında ağlar bul beni

Geçer isen Erciyes’in dağına
Girer ise üzüm ye gesi bağına
Gidersen Seyrani’nin köyüne
Dev Ali den aşiretten sor beni

Gidersen Samsun’a Kara Deniz’e
Gemi gider oradan çok beldemize
Ladik ten Havzaya iner isen düze
Atatürk’ün otelinden sor beni

Turhal’da görürsün kesik başı kuyuyu
Yanarsan iç Varvara’nın suyunu
Turhal da sor garibin baba evini
Yeşilırmak kenarında bul beni

Kırıkkale Ankara’nın yanında
Balık vardır havuzunda gölünde
Yorulduysan nefes al saman dağında
Bolu da dur yemek yerken sor beni

Eskişehir Zonguldak uğramaz yolum
Ege bölgesine ben gitmem gülüm
Sanki ben eskiden İstanbulluyum
Bekle haydar paşada bul beni.

Bakırköyde çok gezdim ben at ilen
Boğazlarda dolaşmadım yat ilen
Yeşil çamda artist oldum kötü ben
Yılmazlardan Ayhanlardan sor beni

Sen git buradan Namık Kemal köyüne
Deniz kenarından girsen evine
Selam söyle benden Ahmet beyine
Artık gurbet elde ölmüş bil beni.

1998 Osman garip