Yaşamın ağrısı asıldı boynuma
Oysa ki inadına yaşamak vardı
Ama şimdi inançsızım
Ve bu inançsızlık perçimliyor
Yaşama karşı olan umutsuzluğumu
Dostların terk etti beni, birer birer
Sevdiklerim ise uzaklaşıyor gün be gün
Gecenin karanlığında yükselen çığlık,
“ayrılık vakti geldi” diyor
Hazırlıklar tamam gibi, an meselesi
Ha bugün, ha yarın
Karanlığa doğru
Umut yok,
Kahretsin yok yarında
Yollar uzun ve sonsuz
Yürümek zor tek başına
Şartlar ağır,
Yaşam ise acımasız
Ve derken yolculuk başlıyor
Sonu olmayan,
hedefsiz,
rastgele uzun bir karanlığa
Yalnızlığım uzun bir yol
Ve karanlığımla baş başa
Artık yarının düşlerini kuramıyorum,
Dili olmayan, bezgin yüreğime
Mutluluğu, aşkı aramıyorum artık
Ya da başımı omzuna dayayacak
Ne bir dost, ne bir sırdaş
Düşlemiyorum artık
Hızlı adımlarla gecenin karanlığını yarıp,
Gidiyorum sonsuzluğun yolculuğuna
Ve derken yenik düşüyor yorgun bedenim yalnızlığa
Göz kapaklarım kapanıyor, yere yıkılıyorum
Önce ruhum çıkıyor bedenimden
Sonra umutlarımı taşıyan bedenim
bakir toprağa gömülüyor
Ve bir daha gündüz olmayacak,
güneş doğmayacak
Karanlığın içinden “merhaba” diyorum sonsuzluğa
Hoşçakalın benden sonrakiler, hoşçakalın…
20 / 03 / 2005 – 03.10
Hüzün YücelKayıt Tarihi : 10.6.2006 12:56:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (3)