Benden olmayan - Resim sanatı: Cézanne, ...

Akın Akça
1865

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Benden olmayan - Resim sanatı: Cézanne, Çözümleyici Fırça

1.

' Sanat işçiliğinin dayandığı üç esas vardır: tereddüt, dürüstlük ve itaat. Fikirler karşısında tereddüt, nefse karşı dürüstlük ve çevredeki eşyaya itaat.'Kuşkusuz Cezanne' ın yaratıcılık konusundaki görüşlerini açıklayan bu sözleri mücadelelerle dolu yıllar sonunda yarattığı eserlerinin dayandığı esasları da tanımlıyor. Tanıştığı empresyonist ressamların etkisiyle eserlerinde daha canlı renkler kullanan, tonlar yerine biçimlendirmeye önem veren ressam resimlerine daha derin, daha düşündürücü unsurlar da katmıştır. 'Tabiatı bir küre, bir koni bir de silindir olarak kabul etmeli ve bunların topunu birden öyle bir perspektife sokmalı ki, her şeklin, her yüzü belirli bir noktada birleşsin ' sözleriyle kübizmin ana formülünü ortaya koyan sanatçı Picasso ve George Braque gibi sanatçılar için yeni bir ufuk açmıştır. Onun 'modern resmin babası' olarak tanınmasının temel nedeni de budur.

http://www.geocities.com/mygalleria2002/cezan.html

2.

Aşağıdaki notlar 'Büyük Ressamlar Serisi.Alkım _ Cezanne.Çözümleyici Fırça'dan, ben tarafından, elle, ince elenip sık dokunarak, uğraşılarak alınmıştır

Sainte Victoire Dağı, 1905/6
Cézanne ölümünden birkaç hafta önce Paris'teki oğluna şunları yazmıştı: 'Bir ressam olarak doğa karşısında görüşümün daha da netleştiğini sana söylemeliyim. Ama duyularımın algıladıkları bana hep acı veriyor. Duyularımın önünde açılan yoğunluğa erişemiyorum. Doğaya can veren o muhteşem renk zenginliğine sahip değilim.'

L'ESTAQUE
Georges Braque
Cézanne bir mektubunda ressam Emile Bernard'a şöyle yazmıştı: 'Doğayı işlerken silindir, küre ve koniyi kullan. Her şey düzgün perspektifinde olsun., yani her nesne ya da düzlemin iki yanı da merkezi bir noktaya yönelsin. Ufuk yönünde paralel uzanan çizgiler genişlik verir, bu doğadan bir kesittir... Bu ufka dik çizgilerse derinlik verir. Biz insanlar için doğa yüzeyden çok derinlik demektir...' Bu mektup çok ünlü olmuştu, çünkü C'zanne doğayı temel şekiller halinde görmekten söz ettiğinde, onun varlıklara kubist bir biçemde baktığı anlaşılmıştı. Kübist resim kamuoyuna ilk olarak 1907'de Braque tarafından Paris Salonu'nda sergilenen bir tabloyla sunulmuştur. Matisse bu resimde (L'estaque'yi kasdediyor) ressamın her şeyi küçük küplere indirgediği yorumunu yapmıştı. Kübizm sanat tarihçileri tarafından suretçi resim ile 20. yy'a damgasını vuran soyut resim arasındaki kırılma noktası olarak görülmüştür.

Cézanne, Picasso (Jacqueline Roque ile birlikte, solda resimde görülmekte) tarafından şöyle tanımlanmıştır: 'Benim tek ve biricik ustam... Cézanne sanki hepimizin babası gibiydi.'

CEZANNE’A SAYGI
Maurice Denis
Farklı fikirler taşıyan birçok ressam Cézanne’da saygı duyulacak bir şeyler bulmuştur. Braque ve Picasso gibi Kübistler onu Kübizm’in babası saydılar. Gauguin ve Maurice Denis gibi simgeci ressamlar, Cézanne’ın, simgeci biçemin yüzey süslemesine aşırı önem verdiğini düşünmesine rağmen onun eserlerini esin kaynağı olarak gördüler. Maurice Denis, 1900’de Cézanne’a saygı amaçlı bir tablo yaptı. Bu tablo bir zamanlar Paul Gauguin’in sahip olduğu Cézanne’ın Komposto Kaseli Natürmort adlı eserinin çevresine toplanmış bir grup ressamı göstermektedir. Bu tabloda Maurice Denis ve karısı, Odilon Redon, Pierre Bonnard, Edouard Vuillard, Paul Serusier ve sanat galericisi Ambroise Vollard yer almaktadır.

LES LAUVES
Cézanne’ın Les Lauves’da yaptırdığı atölye bugün ressamın küçük bir müzesi gibidir. Ne yazık ki Cézanne için o kadar önemli olan karşıdaki Sainte-Victoire manzarasını korumak mümkün olmamış, manzara günümüzde apartman blokları tarafından kapatılmıştır.

Gizemli ve Masalsı
Ambroise Vollard’ın düzenlediği sergiyi gören sanat eleştirmeni Gustave Geffroy (solda) şunları yazmıştı: “Laffitte Sokağı’nda bulunan Vollard galerisine girenler yaklaşık 50 adet resimle karşılaşacaklar. Figürler, manzaralar, meyveler, çiçekler. Bunlardan yola çıkarak sonunda zamanımızın en kaliteli ve büyük kişiliklerinden biri hakkında bir karara varacaklar. Artık Cézanne’ın yaşamı hakkındaki gizemli ve masalsı her şey yok olacak. Geriye kalanlar haşin ama çekici, ustalıklı ama yine de saf bir yaşamın ürünüdür… Onun sonunda gideceği yer Louvre Müzesi’dir.

s. 30-31

OTOPORTRESİ (detay) , 1873/6
Cézanne karısının, oğlunun, Zola ve Gasquet gibi dostlarının ve bazen de aile mülkünde çalışan hizmetçi ve işçilerin portrelerini yapmıştır. Ama çağdaşı olan Renoir gibi ressamların aksine hiç sipariş almamıştır. Cézanne bu tür siparişlerden alacağı paraya ihtiyaç duymuyordu. Ayrıca yavaş ve sistemli çalışma biçimi, böyle özel çalışmalara uygun değildi. Ressam otoportresini tekrar tekrar yapmıştı. Sorun çıkarmadan poz veren tek modeli kendisiydi. Küçük oğluysa babasını memnun edecek kadar hareketsiz kalamıyordu. Bu portresini 1875 yılı civarında yapmıştı. Eleştirmen Louis Vauxcelles, Cézanne’ı bir makalesinde şöyle anlatır: “Cézanne kaba, kıllı yüzü, vücudunu saran kaba yünden hamal paltosuyla masalsı bir figürdür. Ama Cézanne bir ustadır.”

Banyo, 1881 sıraları
Mary Cassatt
Amerikalı izlenimci ressam Cassatt, Cézanne’la 1894’te her ikisi de Claude Monet’in memleketi olan Giverny’de yaşarken tanıştı. Cézanne’la ilk karşılaşmasını şöyle anlatmaktadır: “Onu ilk gördüğümde kafasından fırlayan kızarmış kocaman gözleriyle bir katile benziyordu. Vahşi görünümlü sivri ve ağarmış bir sakalı vardı. Heyecanlı konuşmasıyla tabaklar zangırdıyordu… Görgü kurallarını toptan reddetmesine karşın, bize karşı başka hiçbir kimsenin gösteremeyeceği bir kibarlık sergiliyordu.”

Ambroise Vollard’ın Portresi (detay) 1889
Oğlu Paul aracılığıyla Cézanne’la temas kuran Ambroise Vollard adlı genç bir sanat galericisi Cézanne’ın eserlerinin tanınmasını sağlamaya karar verdi. 1895’te Paris’teki galerisinde Cézanne tablolarından oluşan bir sergi düzenleyerek, bu Aix’li ressamı hiç tanımayan Paris halkına 50 tane eserini sundu.

VICTOR CHOCQUET’NİN PORTRESİ, 1876/7
Victor Chocquet Maliye Bakanlığı’nda çalışan bir memurdu. Zengin değildi, ama izlenimci ressamlarla dostluk kurduktan sonra tablo koleksiyonuna başlamıştı. Cézanne onun birçok portresini yaptı. Chocquet, Cézanne’ın 35 eserini içeren etkileyici bir tablo koleksiyonu oluşturmuştu.

s.28-29

OLAĞANÜSTÜ BİR BELLEK
Cézanne yıkananlar konulu tablo dizisi için figürleri yaratmada belleğindeki insan biçimini kullanmıştır. Parmağıyla kafasını işaret ederek “Resim işte burada,” demiştir. Yıkananlar dizisinde Michelangelo’nun Ölmekte Olan Köle adlı heykeli gibitanınmış eserlerden esinlendiği bellidir.

YIKANANLAR
Cézanne tuval üzerine yağlıboya resimlerin yanı sıra, mavi ve gri renklerin ağırlıkta olduğu suluboya ve karakalem eskizler de yapmıştı. Bu resimler yağlıboya tabloların hazırlık eskizleri olarak değil, bağımsız çalışmalar olarak ortaya çıkmıştı. Bazı suluboya ve yağlıboya resimler tanımlanmamış görünür, çünkü Cézanne kağıt ya da tuval üzerinde boyayla örtülmemiş alanlar bıraktığından zemin belirgindir. Sanki tuvali bütünüyle doldurmak resmin dengesini bozacakmış ve beyaz yerler genel uyumu sağlamada renk lekeleri kadar önemliymiş gibidir. Bu tablo (kitaptaki) Cézanne’ın sıkça kullandığı “tarama” fırça darbelerini göstermektedir. Bu fırça darbeleri resmin yüzeyinde bir hareket sağlamak için farklı yönlere gitmektedir.

Büyük Boy Yıkananlar (detay)
Büyük Boy Yıkananlar’ın (bkz. Sayfa 24-25) gökyüzünden alınma bu detay, Cézanne’ın boyayı uygulama biçimini gösterir. Oldukça ince bir boya tabakası uygulamak için gevşek ve büyük fırça darbeleri çok serbest bir biçimde kullanılmıştır. Bu detayda açıkça görülebilen ters açılı fırça darbeleri uzaktan bakıldığında resmin yüzeyini hareketlendirmeye yarar. Cézanne’ın bu resme yıllarca emek verdiğinin bilinmesine rağmen, resim çabucak yapılmış izlenimi uyandırmaktadır.

s. 26-27

BÜYÜK BOY YIKANANLAR, 1898/1905
Cézanne bu tablo üzerinde yedi yıl boyunca çalışmıştı. Sistemli çalışma tarzıyla tüm eserlerinde yaptığı gibi defalarca çalışmasına ara vermiş, sonra yeniden dönerek değişiklik ve eklemeler yapmıştı. Şimdi Philadelphia Sanat Müzesi’nde sergilenmekte olan bu tablo, Cézanne’ın en büyük boy eseridir. Öne doğru eğilmiş figürlerin ve ağaçların vurguladığı üçgen biçimli sağlam bir merkezi vardır. Banyodan sonra dinlenen bir grup kadını (aralarında erkek yoktur) göstermektedir. Kadınlar kabaca çizilip boyanmışlar, bireysel özelliklerinden çok yapısal şekillerine önem verilmiştir.

Üçgenin tam ortasında, nehrin karşı yakasında iki figür bulunmakta ve onların arkasında da bir kilise kulesi görülmektedir. Karşı kıyıdaki figürlerden biri kollarını kavuşturmuş kadınlara bakan bir erkektir. Bunun kilisenin gölgesinde durmuş, nehrin ötesindeki, asla ulaşamayacağı manzaraya bakan Cézanne’ın kendisi olduğu ileri sürülmektedir. Kadınların bazıları da bu figüre bakar. Acaba bu, yaşamının ilerleyen dönemlerinde gittikçe uzaklaştığı kadınlarla olan ilişkisi üzerine bir yorum mudur?

Yıkananlar, 1875/77
Bu resim, Cézanne’ın yaptığı kır manzarası içinde yıkananlar tablolarının ilk örneklerinden biridir.

Büyük Boy Yıkananlar, 1900/5
Bu yıkananlar grubu da diğer büyük boy yıkananlar tabloları kadar bütünüyle kadın figürlerinden oluşmaktadır. Cézanne resimlerinde yıkanan erkek ve kadın figürlerini birlikte göstermemiştir. Bunun nedeni muhtemelen cinsel çağrışımlar uyandıran sahnelerden kaçınma ve böylece figürleri kimliksiz birer kompozisyon aracı olarak kullanma amacından uzaklaşmama düşüncesidir. Bununla birlikte resme simgesel öğeler katılmıştır. Cézanne’ın bunların sahip olduğu anlamın farkında olduğu kesindir. Resmin alt bölümünde kıvrılmış uyuyan köpek sadakati, yerde ve sepetin içinde duran meyveler de masumiyetin yitirildiğini simgeler. Cézanne da yüzyıllardır kullanılan bu simgeleri kullanmış ve eski çalışmalarına göndermeler yapmıştır. Manet’nin bir tablosundan esinlendiği Çağdaş Bir Olympia (bkz. Sayfa 15) tablosu da bunların içindedir.

s. 24-25

a.KAHVE TAKIMI VE KADIN, 1890/5
Bu resmin konusu muhtemelen Jas de Bouffan’daki hizmetçilerden biri, büyük ihtimalle de kahya kadındır. Kadının biçiminde gözlenen irilik, Cézanne’ın resimlemeyi çok sevdiği Aix dışındaki dağın heybetini anımsatmaktadır.
Kahve takımıyla dik duran kaşığın, biçimleri kadının dik duruşuyla uyumludur. Kadın masanın yüzeyinden farklı bir düzlemde resimlenmiş gibi görünmekte, bu da Cézanne’ın natürmortlarındaki çelişkili perspektiflerle benzerlik göstermektedir.
Kadının giydiği elbisenin mavi ve yeşilleri,, duvar kaplamasının ve masa örtüsünün turuncu ve kahverengi renkleriyle tezat oluşturarak kadının biçimindeki sağlamlığı vurgulamakta ve onu fondan ayırmaktadır.

İmgenin Soyut Özellikleri
Figürlerin bakışlarının oyun kağıtlarına odaklandığı bu son derece simetrik kompozisyon resme Cézanne’ın natürmortlarını çağrıştıran bir donukluk vermektedir. Cézanne’ın insanları ve onlara destek görevi yapan nesneleri düzenleyişi, iskambil oynayan iki adamın görüntüsünü anlatmaktan çok bir renk ve biçim kombinasyonu sunmayı amaçlamaktadır. Ressam bir olayı yansıtmak yerine imgenin soyut özellikleriyle ilgilidir.
Loş Renkler
Figürlerin basit giysilerine bakarak bunların Provence taşrasından olduklarını ve ciddi yüz ifadelerinden de zor koşullarda yaşadıklarını anlayabiliriz. Bu kasvetli atmosfer ressamın kullandığı loş renklerle vurgulanmaktadır.
b.İskambil Oynayanlar, 1890/95
İskambil Oynayanlar Cézanne’ın en tanınmış eserlerinden biridir. Bu, ressamlar için ortak bir konudur. Cézanne bu konuyu ele almadan önce de bu sahnenin pek çok işlenmiş hali vardı. Cézanne da beş ayrı halini yaptı. Natürmort resimleri ve Sainte-Victoire tablolarında yaptığı gibi bunda da temadaki değişiklikleri araştırarak araştırarak konuyu defalarca resimlemişti. Bir tabloda karşılıklı oturan iki oyuncu gösterilmektedir. Bir diğerinde üç oyuncu, bir başka resimdeyse üç oyuncu, ayakta duran bir izleyici veortadaki oyuncunun omuz hizasında duran bir erkek çocuk yer almaktadır.

s. 22-23

ÇİÇEKLER VE MEYVELER, 1880
Cézanne özenle renklendirdiği, gerçek hacim ve ağırlık duygusu uyandıran meyve resimleri yapmaktan büyük haz alıyordu. Bu resimlere bakanlar, meyvelerin yuvarlaklığını avuçlarında hissedebileceklerini düşünürdü.

PERDELİ NATÜRMORT, 1898/9
Bu natürmort tam Cézanne’ın istediği şekilde biçimlerin bağdaşmasını ve renklerin birlikteliğini yansıtmak için özenle düzenlenmiştir. Burada, bu tablolardaki gölgelerin değişmesine bir örnek görüyoruz. Bu limonun üst tarafında gölge, alt tarafındaysa ışık görülür. Buradaysa gölge ve ışık yer değiştirmiş (resimler kitapta)

Kaplar, Sepet ve Meyve, 1888/90
Natürmortlar ilk bakışta günlük yaşamdan alınma nesnelerin basit resimleri gibi görünürler, fakat bu tablolar 19. yüzyıl sonlarında yaratılmış olan en karmaşık imgelerdendir. Ressamın bakış açısı çok dikkatli bir şekilde seçilmiştir. Aslında yer değiştiren birden fazla bakış açısı vardır. Nesneler aynı anda bir dizi farklı açılardan görülmekte, bu yüzden de sürahi öne doğru eğilmiş görünürken masanın yüzeyi bu görüntüyle çelişmektedir. Perspektifteki bozukluk kasıtlı olarak gerçekleştirilmiş, böylece önemli biçimler ve renkler gerçek natürmortu yansıtmaktan çok resimde birbirlerini dengelemiştir. Bu coşkulu uygulama, kökleri Rönesans’a kadar uzanan ve kuşaklardan beri kurumlaşmış olan resim kurallarını yıkmaktadır. Cézanne canının istediği yerde perspektifi düzenlemekte, masadaki nesnelerin kusursuz bir resmini yapmak yerine kompozisyondaki “soyut” öğeleri önemseyen bir tablo yaratmak için biçim ve renk uyumunun peşine düşmektedir.

s. 20-21

2 kas. ’06, 1. parti notları
Devamı gelecek

Michelangelo’ya biraz ve Picasso’ya iyice değinmiştim, yazarım buraya.. Monet’i de sıkı irdeleyip Cézanne’yi de tamamladıktan sonra elimizde şimdilik iyi bir kaynakça olacak dstlar ve merak edenlere referans olarsa ne mutlu

Akın Akça
Kayıt Tarihi : 3.11.2006 01:27:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Akın Akça