Her gidenin ve her bitenin ardından yazmam adettendir. Yine hazin sonlar hazırlayan kadere dair başımı önüme eğmen çaresizliğimdendir. Ölümüne suskunluğum acımdandır. İçime akıttığım yaşlar saygımdandır…
Sonu olmayan bir aşk, bir hayat, bir yaşam yada bir sevinç göremedim. Bu yüzden her şeyi kabullenip gidişim alışkanlığımdandır. Yaranamadım, sevilmedim, terk edildim gibi olumsuz olgulara yenik düşmemeyi öğrendim. Yaşanması gerektiği kadardı yaşanılması gerekenler diyerek avutuyorum çocuksu ruhumu. Olsun bu da geçer diyerek sıvazlıyorum eğdiğim başımı. Yok kimseye kırgınlığım, dargınlığım… Kusmuyorum öfkemi eskiden olduğu gibi… Anmak gerektiğine inandırdım kalbimi geçen günleri en layıkıyla. Düşlediğinde, gidenin yanında olacağına ve kaldığı yerden devam edeceğine her şeyin. İnandım.
Yokluğu acı verecekse de, görmek istediğinde göremeyeceksen de, sesini duymak istediğinde duyamayacaksan da bileceğim ki hala bıraktığım yerde hayatına kaldığı yerden yeni bir sayfa ve cebinde benden aşırdığı tecrübeleri ile yoluna devam edecek…
Eskiden olduğu gibi kendimi yalnızlığa vurmayacağım. Şişe diplerinde huzuru aramayacağım. Tavana gözlerimi dikip boş boş bakmayacağım. Ancak içim acıyacak. Yüreğim kanayacak ve aklıma her düştüğünde içimi çekeceğim. Belki de yanılıyorumdur. Bunu zaman gösterecek…
Bildiğim bir şey varsa gerçekten her şeyin üstünde değer vermiştim. Sadece yakınlığını, sıcaklığını sadece ilgisini hissetmek bana yetiyordu. Uzaktan da olsa hissettiğim bu duygular başka bir renge bürümüştü hayatımı. Bir başka kokuyordu bahar, bir başka doğuyordu üzerime güneş ve bir başkaydı yakamoz. Bambaşkaydım. Gülümsemelerim daha bir anlamlıydı. Yeniden zevk alıyordum nefes almaktan. Nefesi nefesim gibiydi. Gülüşü gülüşüm, teni tenim… Bendim bir başka şehirde bir başka bedende yaşayan… Biraz ürkekti bakışları, biraz hırçın, biraz da asilik vardı kanında.. Yağız bir kısrağın çiftesinden çekindiğim gibi çekinirdim bazen. Bazen keskin sirke gibiydi dili.. Dibimi delerdi. Bazen de yumuşacıktı. Dokunsam dağılacaktı. Baksam eriyecekti. Üflesem uçuverecekti… Kırılgandı çoğu zaman biraz da ürkek… Gel desem gelemez, git desem gidemezdi. Geliyorum desem tamam derdi. Biliyorum “istemiyorum yan cebime koy” gibiydi sözleri…Biraz dağınık, biraz çelişkili, biraz taşkın seller gibiydi düşünceleri… Her anında, her yanında ayrı bir lezzet barındırırdı... Artık benim değil, hiç olmamıştı da. Aslına bakarsan benim sandığım, aslında hiç benim olmayandı...
Gününü hatırlamadığım bir günde dediğim gibi; “Tanrı olmayacaktı, aşılmaz yollar koymayacaktı bak işte o zaman çıkıp gelecektim sana” …
18.02.2007
Alperen KARADAĞ
Kayıt Tarihi : 3.6.2007 16:32:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!