Zamanla hiç alış verişim yok,
nereye kadarsa gidiş,
o kadar da dönüş diyorum.
Bir bumerang bu, attığın kadar geriye dönüş.
BİR TEK ŞART, TUTUNMAK, TUTMAK,
HAYAT BU DEĞİL Mİ ZATEN,
UÇURUMDAN DÜŞMEDEN TUTUNMAK.
Bıçak soksan gölgeme,
Sıcacık kanım damlar.
Gir de bak bir ülkeme:
Başsız başsız adamlar...
Ağlayın, su yükselsin!
Devamını Oku
Sıcacık kanım damlar.
Gir de bak bir ülkeme:
Başsız başsız adamlar...
Ağlayın, su yükselsin!
8 nerde Mustafa Bey, devamı nerde? Ben kitaplığımda yer ayırmak isterim size.. Söylenecek söz yok. Mükemmel çalışma... Saygılar...
kaleminize sağlık
okunası paylaşıma tşk...
Yol öyküme bu mesajı gönderen yazar arkadaşıma teşekkür ederim...
'LİLİ'CİĞİM (Mektup yerine) Tütün dumanı kemiriyor havayı. Oda Kruçyonıh'ın Cehennem' inden bir bölüm gibi. Anımsıyor musun İlk kez ardında bu pencerenin tutkudan çıldırmışçasına okşamıştım ellerini. Şimdi oturuyorsun aynı yerde, yüreğin demirden bir kılıf içinde. Ve yarın paralayan sözlerle kovacaksın belki beni Ve loş antrede uzun süre titreyişlerle sarsılan bir kol bulamayacak ceketteki yerini. Çıkacağım, ezilmiş. Fırlatacağım vücudumu sokağa. Yabanıl çılgın umutsuzlukla paramparça. Hayır gerek yok buna, sevgilim, biriciğim, gel vedalaşalım şimdiden. Ağır bir gülle gibi aşkım nereye kaçarsan kaç asılıdır sana nasıl olsa. Bırak son bir haykırışla uluyayım horlanmışlığın acı yankısını. Çalışmaktan anası ağladığında öküzün gider salar kendini soğuk sulara. Aşkından başka deniz yok bana, ve gözyaşları da bir erinç koparamıyor ondan. Yorgun fil sessizliği aradığında yatar kızgın kumlara saltanatla. Aşkından başka güneş yok bana. Ve bilmiyorum bile neredesin şimdi ve kiminle. Eğer bir başka şair olsaydı böylesine üzdüğün, onarırdı acısını parayla ve ünle. Fakat sevinç vermiyor bana hiçbir çınıltı senin sevgili adının çınıltısından başka. Atmayacağım bir boşluğa kendimi, zehir içmeyeceğim. Ve dayayıp şakağıma namluyu çekmeyeceğim tetiği. Ağzı hiçbir bıçağın bakışların kadar senin kesemez beni. Yarın unutacaksın seni taçlandırdığımı, ve yakıp tükettiğimi çiçeklenmiş bir ruhu aşkla. Ve uçarı günlerin fırtınalı karnavalı dağıtacak sayfalarını kitaplarımın. Sözlerimin kurumuş yaprakları mı durduracak seni çırpınan soluğuyla. Bırak hiç değilse son bir sevgi dalgası sereyim beni bırakıp giden adımlarının altına. Vladimir MAYAKOVSKI Çeviren: Ataol BEHRAMOĞLU hangimizde yokki böyle bir öykü,çok beğendim kayboldum okurken canlandı herşey gözümün önünde,özlemişim çalışmalarınızı şairim sevgiler saygılar'
Rumuz:! ! ! ! ! ! ! ! ! !
yüreğine sağlık arkadaşım güzel bir eserdi tebrikler
Bu şiir ile ilgili 5 tane yorum bulunmakta