'Akrep kaçarken, yelkovan kovalar,
Güvercinler kaçarken, kartal kovalar
Yağlı kement gibidir oysa zaman.
Sevdadan kaçılmaz, aşk mutlak yakalar'..
Küçüksün sırma gözlüm, gözlerin çocuk bakar. Kirpiklerin, kumru duruşu. Körpesin, taze fidan dalı gibi, karışırsın ince bahar yellerine.Yüzün, gönlümün ülkesine eğilmiş bir düş soluğu, karışır gökte uçuşan yıldız kümelerine.
Alnımın ülkesinde, umutsuz bir deniz kızısın küçüğüm. Uykusuz gözlerin, suskun duruşların ve ay gibi yansıyışınla yürürsün içime, gülüşlerinle, ağlayışlarınla. Düşürdüm karanlıkta içimdeki saklı suretini. Bağışla, bağışla beni gelemedim düşlerine.
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta