Yine bir gecenin üstünde, üstüm başım sen içinde.
Bu diğerlerinden farklı olacak.
Daha önce adına düzdüğüm methiyelerin hiçbirine benzemeyecek okuyacakların.
Ne sesin çınlayacak kulaklarımda ne de duvarlarıma düşecek hayalin bir leke gibi.
Renklerin en güzeli, maviydin..
Merak etme; o da olmayacak bu gece.
Ankarayı merak ediyorsun değil mi, etme..!
Bundan sonra kapına çıkmayacak hiçbir cadde.
Hiçbir kaldırım taşına değmeyecek gözümün yaşı.
Gönül denizine inen her yokuş hızlandıracak adımlarımı, kaçar gibi uzaklaşacağım senden.
Sırtımı bir banka verip soluklanacağım kimi zaman.
Gözümün önünden geçecek film şeridine hapsedilmiş silik anılar.
Bir şarkı, bir iki resim.
En çok kelimeler dökülecek dudaklarımın arasından.
Yıldız olmayacak mesela bu gece.
İnsanların gürültüsüne karışacak 50.Yılda esen rüzgarın o hoş sesi.
Deniz kenarında değilim ki be sevgili..
Dalgalarının kıyıyla sevişmesini dinleyemeyeceksin hiçbir zaman.
Bu gece sevişmeyecek hiç kimse..!
Adam kadının elini tutmayacak mesela, gözünün içine bakmayacak bu gece.
Dilinin ucuna gelenleri dişlerinin arasında öğütecek ama söylemeyecek.
Uzun oldu..
Aslına bakarsan nasıl olacak bilmiyorum.
Ankaraya alıştığım gibi alışmıştım maviliğine.
En romantik şarkının arasından duyulabilirdi şen bir kahkaham mesela.
Ya da çığlık çığlığa bir şarkının tam ortasında ağlayabilirdim nedensiz.
Bilmediğim bir sokağın kaldırımında yürümenin korkusunu yaşamıyordum uzun zamandır.
Bilirsin, kaybolmaktan korkmadığım tek labirentimdin.
Şimdi ezbere yürüdüğüm yollar çekiliyor ayaklarımın altından.
Köşedeki bakkalı tanımıyorum artık, devretmiş galiba.
Durağa kadar selamladığım bir iki sima vardı önceden.
Yok, tanıdık bir yüz yok artık.
Ey yâr..! diye başlayan cümlelerim vardı benim.
Sonuna gelmeden açığa çıktığım tek satırlık aşklarım.
Hayallerim vardı benim her gece koynuna daldığım.
Duvarlarımın köşelerine sinmiş silüetlerim..
Şarkılarım vardı benim, tozlu paslı biraz hani, içine biraz gitar kaçmış olan.
Her notasında kendimi vurduğum..
Şehirlerim vardı benim, Uğruna en kral şehre bile peşkeş çektiğim.
Depozito niyetine harcayıp onun için kuyruğa girdiğim.
Harflerim vardı benim, kelimelerim, kurduğum kıçı kırık cümlelerim.
Hani avaz avaz susup sesimin duyulacağını zannettiğim.
Bir benim vardı benim önceden.
Hayalimdeki adam olmayı isteyen.
Uzun oldu..
Buraya kadar okudukların bugüne kadar kaybettiklerimin çeteresidir.
Renklerim gitti önce.
Bir köpek gibiyim, gökkuşağının bir önemi yok artık..
Şarkılarım gitti usulca.
Nota nota silindiler hafızamdan.
Harflerim gitti benim.
Cümle cümle yazdığım aşklarım yok artık.
İki sesli hece bile değilim.
Ankara bile yok artık.
Sakarya Caddesinde Balık Ekmek yok, Çiflikde Kokoreç olmadığı gibi.
Artık hiçbir fastfood kumpir satmıyor mesela, Aşıklar Tepesi eskisi gibi serin değil.
Hayalinin boğazı düğümlenmiş, aşk kaçmış belli ki.
Sorma Ankarayı, yaşadığım şehri.
Ne Güvenparkım kaldı artık ne de Kızılayın kendisi.
Aşk, meleklere ait diyordu okuduğum kitapların birinde.
Şimdi kendime bakıyorum da..
Sanırım bende bir meleğim..
Ben..
Aşkın iblisiyim..
Kayıt Tarihi : 30.1.2012 19:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!