boğazımda son kırıntısı
sofranda yediğim ekmeğinin
son sözün beşbin yıllık zehir acılarım
açlığım kokuyor
tütünüm ve barutum
ve satışa çıkardığım
son çırpınışlarım
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman