Bayram Kaya - Bence İki Utancın Tekrar E ...

Bayram Kaya
2924

ŞİİR


13

TAKİPÇİ

Batı taklitçiliği söylemi aslen, akıla ve akıl koyuşa karşı çıkış olup, yerine doğmaları (nasları) ikame etme yanıltmacısıdır. Kitleler analitik düşünme yerine açık konuşulanın, kendi dil anlama anlatım becerilerinin sınırlılıkları ile söylenenin biçimsel anlamını anlamayı ve bunu sürüp gitmeyi yeğlerler. Bu halksal işleyiş yaşantılaştırmasına, yani “”Arşimet paradoksuna”” uygundur (bu tamlama bana ait ve yukarıda görüngü olan suyun kaldırma kuvvetini insanların; vakayı adi yeden, vakayı olağandan sayıp, akıl etmeyişleridir) . İşte kurnaz ve opurtunist kişiler halkın bu özelliklerine seslenirler. Halkın bu temel özelliğini her şeyin üstüne sayarlar. Bunu da halka saygı, halkla uzlaşı diye yaparlar. Burada iki yalancılık ve sahtekarlık ortaya çıkar.

Birincisi hiç bir şart ve zorlama yokken ve hiçbir toplumsal oluş bunu gerektirmez iken, bir olayı ilişkisel bütünlüğünden çekip abartarak; o olayı bütün ilişkilerin üzerine çıkaran, aslı ve gerçekçiliği olmayan, halk her şeydir deme şarlatanlık yalancılığıdır. Ne halk her şeydir, ne halk hiç bir şeydir. Kendi ilişkiliği içinde devinen anlamlar yüklenen bir kavramdır. Yani ne Ali her şeyin ölçüsüdür; nede Ali her şeye göredir; ne de her şey Ali’ye göredir. Böyle bir şey olabilir mi? Bu tam aptallık, tam bir hile, tam bir baştankara bodoslama ve bilgisiz kılıştır. Alabildiğine içi boş ve aslı olmayan bir çıkarsal siyasi abartıdır.

Siz bir bütünlükte gözü koparıp, göz her şeydir derseniz böbreğin görevini ne yaparsınız, kalbin işlevine ne dersiniz? Esasen bütünlükten koparılan ilişki, artık o ilk işlevselliğini de sürdüremez. Vücutta alınan kıymetli göz, artık göz değildir. Bütünsel ilişkiden kopmuş bir et yığınıdır. İşte halkı da tüm kurum ve kurallarında koparıp, halk her şeydir dediğiniz an, her şey biter. Kurumlar, kurallar, ilişkileniş, üretiş, huzur, insan oluş, ideolojiler biriktiriş her şey biter ve tahrip başlar. Halk, her şey olmadığı için bu kurum ve kurallarla ilişkilenerek ancak üreterek varlık kazanıp bir şey olan, bir sosyolojik durumdur. Halk her şeydir denerek cehalet, sefalet, bilmezlikler vs. nin halkta taban tutması revaç edilmektedir. Oysa Ali'nin elinde bilgisini araç gerecini aldınız mı Ali bitiktir! Bitki yeşermedi mi Ali'ler bitiktir. Demek ki Ali ve Ali'ler ilişkileri ile bir bütün ve işleyiştir. Bunların karşılıklı etkinliği ile varlık bulmakta bunların zorunluluklarını gerçeklemekle onlar üzerinde egemenlik kurmaktadır.

İkinci olaraktan ve doğal olaraktan da, halkın ilgi ve donanım bilgi alanında olmayan ve olamayacak olan konulardaki bilmezliklerini kullanmaktır. Her insan her şeyi bilmez, bilemez. Bilmek zorunda da değildir, ilkesini görmezden gelirler. Halkta insanlardan ve insanların tutumlaşışlarından, gelişen oluşan bir kavram olduğuna göre; halkında bilmez olacağı aşikardır. Halk, hem her şeyden az çok bilenlerden, hem de hiç bilmeyenlerden oluşan bir kümedir. Halkın gündelik yaşantısını ve sosyal ilişkisini düşünmeden tutumlaştığı ve bir alışmalar silsilesi olan “”vakayı adiye, vakayı sıradan ve vakaydı alelade, vakayı sürgit”” gibi algıladığı süreçler yönlendirmektedir.

Tamamını Oku