Hyde Park'ta, Central park'ta koşan bazı insanlar var sabah jogginglerinde; Kızılay Atatürk Bulvarı gibi de aynı, günün bazı saatleri mevkileri gezinişleri tıpkı.
O kişiler,
dünyayı ayakta tuttuklarından farkındalar mı... (sevgili şiiri)
-
Tutmak istiyorum
ama yanımda olamamanın önemi yok
o kadar da -
ölümsüzlüğünü barındırırken yanımda, yüreğinin yüreğimde
- düşündükçe fani oluşunu...
Lanet bir şey bu, zorlanması bunun düşündürmek için bana,
empoze edilmesi neredeyse, senin ölümlülüğün hakkında
çünkü ben tutarım, tutarsın ve sen,
ama kavrayamazsa hayat
bunca emeğe yazık olmaz mıydı sonuçta...
İçim sığmıyorsa bu açıdan, içime
ve binlerle düşerse yıldırım göklerde,
ah buna diyebilir misin, diyebilirsen
de günahkar, hep doğa beklemez mi yenilemek
için ama sebatkar! ...
sıradışı ancak;
önce gök gürlüyor
ve sonra görüntü ilizyon, oyuncu bir sanat
teatral gibi
ama dedim ya önce gökgürültüsü
(sahne, daha cıvıldadı)
Senin için bir koşum,
unutma...
(İçi boş yalan hayalet görüntüleri hayatın,
yaşama terfi etti ve gene de uğurböceğini boşlamadı sadakatinden -
yukarı kenarda kendisini gözleyen ve dua eden
tuhaftır ki asıl dua eden uğurböceği sanki,
insandan öte...
(Neden dua eder uğurböceği?
fazlası elinden mi gelmez?
yoksa içimizde yaşadığını mı bilmez?)
:Shakespeare bile -
inatla adına İskoçlara kazıyan Macbeth'de, pek bilinmese de olasıca bir büyü metni ile
,olasıca-
kendi eserlerinde umut mevkine
istediği ama başaramadığı şekliyle ışıldadı)
[Tıknaz kör kaldırımlar yıkılır,
asfaltlara inadına işlerlik kazandırılır;
artık asfaltlarda koşanlar insanlardır,
yoktan varedemesek de,
bilimsel açıklaması için, bir platformda.
O,
kauçuktan yükselen bir büst tutacağı gibi
Nicola Tesla'nın,
Mark Twain'in ve bir İngiliz gazetecinin
o önünde orda geçirmişti, 'günde 2o saat çalışkan laboratuvar evi'nde,
elektriği vücudundan volt 2o bin.
Saç kalkar, dikilir, diken diken,
beden hala aynı, yanmamış nasıl (ah
Hırvat bozması, Edison mu repliğini çaldı?
Hem de senaryo,
o dağlar arasına tıkılmış küçük hırvat köyünden yeşeren!
yeşil vadisi de bir büst.)
(Olumluya yönlendir Brian Molko, enerjini -
zor olsa da ki zor olduğu için de yapma, kendin için ve önem verdiğin değerler için
- 'Song to say goodbye.'* Oh, what? No goodbye! !)
:'Önemli olan elektronları dengede tutmak,**
an bile kaçırmamak olasılıkları göz ucundan,..'
doğru değerleri, yalanlar ile saptırmamak;
bilmek başarabileceğini hep,
an bile çabadan yüksünmemek,
değil kaçamamak, bilerek kaçmamak bile sorumluluktan! ...']
Ben yıldırım,
yeri gelir tavırlarına annen annem bile tuttururum fedalar ile gelen yeğ,
ah çocuğunla aynı merkeze yerleştirirsin,
kendin bile bilmezsin! !
-
* Brian Molko'nun bir son şarkısı (Placebo) ilk çift tırnaktaki
**Tesla'nın Dick bakın işe Cheney'in de eşi olurmuş kendisi Margaret Cheney'in yazdığı kitaptaki,
mucitliğinin ve v.s.dehasının ardındaki sebepler..-hatırladığım bir sözü
esneterek (ikinci çift tırnaktaki)
bu kitap güzeldir, şu ki kim tesla'nın hayatından v.s. yazdıysa,
bu kitap kadar olaya vakıf olamamış ve bu derece bir analizden geçmemiştir bu hayat öyküsü kanımca.
Kitabın adı b. adamının adıyla aynı, aykırı yayıncılık.
Tesla, vakti zamanında Amerikan hükümetiyle ve belki General Motors gibi büyümeye uğraşan şirketlerle gibi,
edison'la, çok çekişmeler yaşamıştır. çok icatları çalınmıştır, belki bilgimiz dışında bile..
Pek sevmezlermiş, dostları azmış çünkü yalnız çalışıyormuş.
Düşününce, Hattızatında anlamaları da zordu çünkü günün bilimadamları taslaklar üzerine formüllerle notlarını alırlarken
Tesla bunu yapmazmış, çünkü hiç not almamış,ya da çok az, tüm keşifleri, icatları v.s. kafasında yazarmış ve orada saklarmış.
Hawking'in kuş uçurtmaz hafızası neyse, ondak çalışma azmi de bu olmalı. günde 2o saat ve yıllarca, aksatmaksızın.
Tesla kadınların olaya kadınların katılımını istemez, ama aynen de bunu öngörür. daha eskiden, topluma kadınlar yeni
yeni girerken iş hayatına, aile kavramının bitmeye yüz tutup, annelik mevzunun da bu çalışma koşulları
gereği kadını ddeğiştireceğini öngörmüş yani.bu olaydan, kovandaki arıların işbölümü örneğiyle sözeder kitapta.
şimdi düşündüm, arıların yaratıcılığına güzel bir kılıf ararken, çünkü ortaya çıkan bal tadı güzeldir: düşünün ki
tek arılar yaşasaydı dünyada, şu anki insanoğlunun hayvanların soyunu tüketmesi gibi; o zaman tek gıda maddesi bal olurdu,
insanlığın ekonomisi gibi (mi? (!)) paraya tapmak suçtur :) !
Şevk geldi :) kısaca bahsedeyim dedim
sevgiler herkese
Tesla en son yerçekimsizlik üzerine çalışmalar üzerine kafa yoruyormuş..
(tabi kimse umursamadı, yalnız çalışan yaratıcılığa deli gözüyle bakan amerikan hükumeti bunu da savsakladı, es geçmiş.
Edison daha çok para eder ya. Asıl Tesla'nın evinde daha garip lambalar yanarmış o vakitlerde,sokağındaki evinde geceleri.
ve polisler bunu görüp ikaz ederlermiş. gece garip seslerle herkesi uyandırıp ışıklar saçarmış evinden sokağa.
Böyle günlerin birinde geçirmiş vücudundan elektriği zaten, deney yapmış, geceler boyu denermiş kendi üstünde,
hiçbirinde de yanmamış. aman denemeyin sakın, kimse denemesin, ben de denemem :) p elektronları bir şekilde makinalarla dengede tutmuş..
salise yalpalasa, kül olurdu 2o bin voltta. elektriğin asıl kaşifi yani. Pek çok anlaşılamamaya mahkum edilen gibi yalnızlık ve
sefalet içinde ölmüş ama sanırım asla pişman olmadı. edison'un ünü katlanırken o unutulmaya mahkum edilenlerden yalnızca biriydi.
çok yıllar sonra üzerinde bazı kitaplar yazılmaya başlandı. ama hala değeri bilinmez. çok az kişi tanır bu büyük muciti.
Einstein'la mukayese edilir ve bazı yönlerden Einstein'dan bile üstün bulunduğu olur yetkin ağızlardan.. Büüyük alışveriş
merkezlerindeki giriş kapılarındaki manyetik dedektör sistemlerinden Philadelphia deneyine ve v.s. çok çeşit icatta
imzası bulunan bi bilimadamıdır. bilimin ulemadan ayrıldığı nokta kanımca burasıdır. çalışmaya üstün bir cesaret ve gelen azimin gene
sürüklediği cesaret, özgürlüğü hissettiren; hissettiğince bunca, muytlu olan..Bilim yavaş ilerler ama sonuçları kesindir.
blokları inşa ede ede, üst üste, ressam Cezanne'nin renk bloklarını çizgilerin yerine resimde kullanışına benziyor. Newton'un dediği,
bu yavaş ama kesin ilerlemeye en güzel örneklerdendir: 'tanrıların omuzlarında yükseliyorum'. hatta bu laf Oasis'in bir albümüne isim
babalığı da yapmış. aklıma geldi. Bu da bazı şeylerin hala asla yozlaşmadığına güzel bir örnek oldu, rastlantıyla da gelişse.
Noel Gallagher bile Newton'un afını albümüne seçtiyse, durum bakalım neler olacak 2o yıl sonra. liderler çağına gidiyoruz gene :))
Tony Blair bir örnek ardından Erdoğan çıktı, dallandı budaklandı :) .. ileride daha yapıcı liderler görücez tüm dünyada kuşkunuz olmasın.
Grönland erimeye başladı. Herkes yapabileceği kadarını yapmalı. nasıl bilim atom bombasından sorumlu değilse; greenpeace
e katılmayan herkes de kutupların erimesinden mesul olamaz. ama vaktiniz varsa, greenpeace.org/ ya da greenpeace.org/turkey katılırsanız sevinirim
Velhasıl öyle böyle işte. Mark Twain'de hep gülermiş, şakalaşırmış. iyi dostlarmış Tesla'yla. Tesla daha ciddi biriymiş,
hatta soğuk denebilir.)
sonunu getiremedi. yoksa şimdi yer yörüngesinde yaşayıp 25o senelerle ifade edilen yaşamlara sahip olabilirdik :)
El Kaide ya da Bush gibileri yargı yoluna gönderelim, halkların bayraklarını yakmadan ki bayrak, kukla yakmaktan daha kötüsü aslında
ölen insanlardır -Kurtuluş Savaşı gibi ekstrem örnekleri kastetmedim ama örnekte- bir aptal karikatür uğruna ölen on müslümanın cesedinden kim daha sorumlu şimdi allah aşkına. Vur deyince
patlatmak, sonucu düşünülerek yapılmalı ve niyet de önemli tabi ki. yorgı yoluna halkları göndermeyelim, gerekli kişileri suçlayalım
ki dediklerimz anlaşılsın ve dinlensin. bu yolla savaşlar biter ve huzur güçlenir, daha köklenir
ek bir bilgi:
Şimşek ile gök gürültüsü arasında geçen zaman saniye cinsinden sayılarak 5’e bölündüğünde, şimşek ya da yıldırımın bize olan mesafesi mil olarak ortaya çıkmaktadır”
Kayıt Tarihi : 21.2.2006 03:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!