Ben Vuslatı Cennet'te Bildim

Mefkûre Malhun Keskin
11

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Ben Vuslatı Cennet'te Bildim

Bir ufuk ki uzak, çok uzak…
Koşuyorum, koşuyorum; varmıyor ayaklarım, yetmiyor nefesim.
Ağlıyorum, ağlıyorum; bitmiyor hüznüm.
Güneş doğuyor her sabah, her yer aydınlanıyor da
Bir tek aydınlanmıyor gönlüm.
Çünkü var karanlık kalışının bir sebebi.
Eksiği var çünkü… Eksikliği sensin...
Hep isimsiz,
Tanımsız,
Dokunmadan,
Görünmeden,
Göz menziline hiç girmeden sevdim seni.
Hiç duyuramadım sesimi.
Oysa bir adım ötemdeydin.
Uzatsam elimi tutabilecektim.
Uzatamadım, yine korktum, yine sustum ve yine ağladım.
Yokluğunu üfürdüm yüreğime,
Geçti içim kendinden de bir benim gönlüm geçmedi gönlüne..
Gelemedi ömrüm ömrüne.
Oysa, sıcacıktı kalbim benim,
Dokunsan hissedecektin.
Dokunmadın, belki de dokunamadın…
Baktı gözlerin gözlerime de akmadı bir türlü yüreğin yüreğime.
Şimdi; oyuncağı kırılmış bir çocuk gibiyim.
Ölesiye küskün... Ölesiye kırgın… Ölesiye ürkek…
Neydi ki, yüreğini yüreğimden alıkoyan,
Neydi ki vuslatımızı Cennete bırakan?
Ne içinler, Nedenler sardı da bedenimi,
Bir sen saramadın ürkek benliğimi
On dört yıl,
Koskoca on dört yıl bekledim seni,
Ne sabahı gördü gözüm ne de gece indi içime,
Benimkisi zamansız bir sevdaydı belkide ve yahut korkak,
Ne sana dökebildim içimi ne de kalbinin sesini duyabildim..
Ben vuslatı cennette bildim.
Bunca yıl geçti de,
Ne ben buldum sevdanı, ne de sevdan buldu beni.
Ruhum eridi eridi de,
Kalbinin soğuğu geldi üşüttü yine,
Yoksa gördü de gözlerin beni seslenmedin mi?
Taş mıydı yoksa kalbin?
Oysa ben zarif ruhunu görmüştüm senin
Bir ses versen, bir şey desen, küçücük bir şey...
Koşar hemen yüreğim yüreğine,
Yağar yağmurlarım içerime.

Şimdi; boş bir odada duvarlar geliyor üzerime.
Gözlerinin hayali doğuyor ısısız gecelerime.
Geçen on dört yıldı belki amma aslında geçen;
Tüm hayallerim, geleceğe dair her şeydi..
Ve şimdi; sinmiyor içime kimse,
Bir sen iyi gelirsin yüreğime
Ama gelmiyorsun işte.
Oradasın, yalnızsın, biliyorum gönlün de boş…
Ama girmiyor gönlüm gönlüne, geçmiyor iklimim iklimine.
Bir kere uzatsan elini, bir kere uzatsan,
Hemen döner bahara kışım.
Ve aydınlanır karanlıklarım.
Gönlüm güler, yüzüm güler, bahtım güler…
Sen ki;
İstanbul'dan çıkıp gelmiştin yüreğime
İsmine gülümsediğim,
Ruhunun kanat seslerini dinlediğim.
Yemyeşil gözlerinde kaybolduğumdun.

Ben ki; adını duyunca, yüreği gülen,
Seni gülümsetmek için yollarına serpilen bir kar tanesi...
Dualarına yağmurla ismini işleyip,
Secdelerde on dört yıl bekleyendim..

Şimdi ben hâlâ, bir küçük yürek kırıntına
Mecburum… Mecnunum… Meftunum…
Ben vuslatı cennette bildim…
Ben vuslatı cennette bildim…

{30.12.2013 - 00.43}

Mefkûre Malhun Keskin
Kayıt Tarihi : 10.10.2016 20:58:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


14 yıllık vuslatsız bir sevdayı anlatabilmekti kalemimin derdi. Belki şiirim sayesinde bu sevdanın ateşi hiç sönmeyecekti.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mefkûre Malhun Keskin