Ve bir yaprak kopar dalından,
Meyleder kaldırımlara,
Usulca süzülür...
Ne dalda vefa kalmıştır,
Ne de Yaprakta suret.
Ayrılık kaçınılmaz sona muktedir,
Rüzgârın hazin şarkıları,
ayrılığa dair.
Bir ben duyarım,
bir ben işitirim çağladığını.
Çünkü bir tek ben bilirim,
Sonbaharın ağladığını.
kaplamış bütün mevsimi
Derin bir zifiri karanlık.
Gecenin soğuk kollarında,
Can vermiş bir gün daha.
İki cılız dal arası hafif aralık,
Süzülür ay ışığı...
Sahnenin ortasında bir yaprak,
Bir sıla artığı,
Bir varmışlığın yokluğu,
Ve yağmur kokulu bir ziyafet,
Bir kaldırım tokluğu.
Bütün bir varlığı kısa bir replik,
“olmak yada olmamak...” hepsi bu.
Bir ben görürüm,
Bir ben izlerim bu ahvali.
Çünkü bir tek ben bilirim,
Nasıldır hakikatin çıplak hali.
Bir yaprak kaybetmiş koca çınar,
Bir yağmur tanesi zayi etmiş gökyüzü,
Ya da bir insan yitirmiş kalabalıklar.
Yalan sessizliğin ardı sıra, gizli;
sessizlik insanların bakışlarında.
En az sükûnet kadar kirli,
Cüzamlı karakterler birer maske ardında.
Bir ben anlatırım,
Bir ben söylerim gerçeği,
Çünkü bir tek ben bilirim.
“ben” ve yaprak arasındaki benzerliği.
Yaprak yuvarlanır sonbaharın yanaklarından,
Gölgem topuklarımdan sıyrılıverir,
Ne çınar umursar ne de insanlar üzülür,
Bir ben,
Ve bir yaprak kopar dalından,
Meyleder kaldırımlara,
Usulca süzülür.
Kayıt Tarihi : 15.11.2009 15:30:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
“Bir gün kendinizi tanırsınız, aslında kim olduğunuzun farkına varırsınız ve yapayalnız kalırsınız kendi ıssızlığınızda. Kimse doğruya tama etmez. Herkes kendi kimliğini süpürmüştür yapmacık davranışların altına. Dokunamazsınız onlara, hissedemezsiniz ruhunun sıcaklığını yahut soğukluğunu. Doğruları haykıramazsınız yüzlerine çünkü kabul etmeyeceklerdir. Şayet onlar, aslında onlar değildir. Hayali şahıslara dönüştürmüşlerdir kendilerini ve ne kadar vahim ki kendileri bile bunun farkında değildir. Ancak menfi vakitlerde hafif aralanır maskeler. O zaman anlarsınız ne kadar çaresiz olduğunuzu ve öğrenirsiniz; insanlara sığınamayınca, kalamayınca gitmeyi öğrenirsiniz.” Abdullah Kasım KULUÖZTÜRK

TÜM YORUMLAR (1)