Oysa düşmeden ana rahmine,
Hükmümüz verilmiş,
Cezamız kesilmiştir,
Dokuz ay on günlük ilk mahpusluğumuzun.
Sonra ikinciden bahseder bazen kader,
Kulaklar sağır,kulaklar duymaz çığlıkları,
Ama duvarlar duyar, duvarlar görür,
Duvarlar yıkılır,ve tekrar yapılır acılardan.
Her seferinde ,
Küflenmiş parmaklıkların kapadığı pencerelerde,
Pas tutan demir değildir sadece,
Dizleri tutsakların,ayakları ve elleri,
Eriyen göverçilenin kokusudur gece,
Kör edip çürütürken tutsak ciğerleri.
Ve acılar sessiz çığlıklarında tek hecedir,
Zulüm ve işkencedir,
Duvarlarda yankılanır,
Duvarlar duyar,duvarlar söyler,duvarlar acır,
Çiçek açar darağacı her şeye inat,
Dört mevsimde üçü beşi,ardı ardına,
Konar Sığırcıkların,
Avlusunda güneşe bile yetişemeyen duvarlara inat,
Özgürlüğe koşar, bedenin bir parçası çiğerlerden koparak,
Lağımlarında kan olup akar sonsuzluğa,
Pas tutup açılmayan kapılara inat.
Tutsakhanenin, dikenli telli duvarları şahittir.
Dikensiz Telli duvaklı karanfillere,
Kan kırmızı gölgelerden öteye,
Tutsak bedenlerin çürüdüğü bu duvarlarda,
Barış güvercinleri kanat çırpar,
Pas tutan o parmakların kazıdığı,
Çizgilerde Özgürlüğe…..
Kayıt Tarihi : 12.12.2012 08:40:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Hüseyin Erhan Acar](https://www.antoloji.com/i/siir/2012/12/12/ben-tutsagim-ruhum-ozgur.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!