Ben Güneydoğu’ yum demiş densizin biri
Hakaretle karışık, sıralamış neler çektiklerini
Söyle!
Kimler parselledi size o bölgeyi?
Sen Güneydoğu isen ben Türkiye’ yim Çocuk!
Benim unutamadıklarımdır
Senin bildiğini sandıklarının her biri
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Hepimiz Türkiye'yiz. Türk, Lürt, Arap tüm Müslüman ırklar kardeştir. Pkk, İşid,pyd kalleştir.
Yüzlerce kez okunsa, yüzlerce kez daha okunmak istenen bir şiirdi..
Yani; Şiir, Türkiye'nin olması gereken sesiydi..
Yakışır dünyanın en güzel yürekli can şiir ablama..
Canı gönülden kutluyorum, o güzel, şiir dolu yüreğinizi..
Tam puanımla..+ Ant..
Ve, sonsuz saygı, sevgi ve Selamlarımla..
Sn:Özeren harika anlatımınızla bizlerin sesi olmuşsunuz sizi yürekten kutluyor eserinizi listeme alıyorum,sevgilerimle...
Dilinize, kaleminize sağlık Naime hanım,
Bu alçak densiz , hain eşkiya bozuntuları kadar, köyü köpeksiz bırakanlar da, koku alma hasletini kaybetmiş köpeklere de lanet olsun.
Yükselen gönül sesiniz, her Türk'ün sesidir, zaten şiirin başlığı da böyle gerektiriyor.
Teşekkürle kutluyorum yüreğinizi ve kaleminizi,
saygımla, sevgimle efendim,
Ünal Beşkese
KÜRT KARDEŞİM
Türk vardır Kürt için, can baş verecek
Kürt vardır Kürt , Türk uğruna ölecek
Eğer böyle devam edip gidersen
Başımıza bir felaket gelecek
Şu sözüme itibar et ey dinle
Sen vuruldun kurtuluşta benimle
Eğer böyle devam edip gidersen
Gurur duyar düşmanımız seninle
Sen benimsin bende senin kardeşin
Anan baban oğlun kızın ve eşin
Eğer böyle devam edip gidersen
Bir meçhule batacaktır güneşin
Anamız bir babamız bir vatan bir
Şehit olup şu toprakta yatan bir
Eğer böyle devam edip gidersen
Kemikleri sızlayacak atan bir
İbrahim Kurt
21.12.2015 saat_23,58
Antalya
Naime hanım şiirinizi okuyunca inanın içimden bir can koptu bu yaşadıklarımız çok acı çok , diyecek söz bulamıyorum şu anda dilimden dökülenleri dört dörtlük olarak yazdım , şiirinizi ve sizi kutluyorum sonsuz saygılarımı sunuyorum . Umarım bu acıları yaşatanlar silkelenir ve kendine gelirler.
Tebrikler Naime hanım başka söze gerek yok yüreğiniz kaleminiz var olsun
DENECEK ÇOK ŞEY VAR ABLAM AMA LİSANI SÜKÜT YAPACAĞIM YÜREĞİMİZDEKİNİ DÖKMÜŞSÜN ZATEN YÜREĞİN DERT GÖRMESİN
canım benim bir destan olmuş güzel yüregini ve seni ve kalemini kutlarım....
Türkiye olmak, 'adam olmaktır..'
Doyduğu, doğduğu, barındığı, gönendiği toprağı bilmek, tanımak, sevmek ve bağlanmak adamlığın gereğidir..
Öyle her anadan doğan 'insan' olamıyor..
Hele her devirde kendisine efendi bulup, ihanet üzerinden karın doyurmayı alışkanlık haline getirenlerden hiç olamıyor..
Onları kim bulup getirmiş ise 'Zağanos mağaralarından', ait oldukları yeri yüzlerce yıldır hiç yadırgamadan yaşamaya devam etsinler..
Ağalık, şeyhlik, şıhlık onlarda..
Irgatlık onlarda, kaçakçılık onlarda, 'sırttan vurma' onlarda, berdel onlarda, kadını alıp satmak yine onlarda..
Ağızlarına 'üç beş sözcük' takmışlar, papağan gibi 'barıştan, özgürlükten, yoksulluktan' dem vurup dursunlar.. Demagoji yapsınlar..
Deprem olsun, 'nerde devlet' diye ağlaşsınlar.. Sonra dönsünler ekmek dağıtan askere kurşun sıksınlar!
Cehaletten söz etsinler öğretmenleri vursunlar, okulları yıksınlar!
İşsizlikten şikayet edip, iş makinelerini yaksınlar!
Asıl önemlisi de 'TARİHTEN BİHABER' yaşasınlar, köklerini sakın ola araştırmasınlar, bilmesinler nereden gelip, nereye gittiklerini.. Yaşadıkları toprakları vatan yapan kimdir aman öğrenmesinler!
Alışıklar ya 'GECEKONDU KÜLTÜRÜNE', tapusuna bakmadan konsunlar, devleti de aşiret sansınlar!
Emperyalizm onların ağzına bir parmak çalsın, ellerine silah, ceplerine para koysun, onlar da kendi insanlarından başlayarak vursunlar, öldürsünler, terörist olsunlar, isyan etsinler!
Yani hem suçlu, hem güçlü olsunlar!
İnsan hakkı diye diye insanlıktan çıkmışlara birileri 'aman ne iyi yazdın, içimiz, dışımız barış, arkanızdayız' desinler!
Yok öyle..
Benim ülkem 'TÜRKİYE' ve o adı veren 'TÜRK!'
Kimliğinden, Atasından utanan varsa, 'ATATÜRK' adını ağızlarına almasınlar, biz de bilelim kimdir onlar!
Kutlarım Öğretmenim.. Türk Kadını kimliğinize ve aydınlık şahsınıza yakışan şiirinizi ve sizi..
işte şiir işte şair..var mıdır ötesi ..mısralara sığmayan kocaman bir yürek...vatan aşkıyla gümbür gümbür çağlayan mısralar...çok çok güzel bir çalışma..vatan hainlerine Nobel vermekle olmuyor öyle( Orhan pamuk)buyursunlar Nobel ödülü versinlerde görelim..yüreğinizden öpüyorum sizi sayın hocam...tam puanla sayfamdasınız..
Bu şiir ile ilgili 97 tane yorum bulunmakta