Nasıl tanımazsın beni? Ben tarihim…
Senin gözlerin Çin Setindeydi o gün
Okumu çektiğim anda bakmıştın bana
Ve buyruk gelmişti… Geçilecek bu set
Bu ok nasıl geçtiyse karşıya
Oklanır iken hatunlar taylar;
San o gün Ay Hatundun…
Ben Motun’dum tanımadın mı?
Baskın yiyince Kağan, esir düşünce Türk
Senin gözlerin Vey Nehrindeydi o gün
Kaldırılınca kılıçlar yıldırımlara karşı
Üç oğul geç gelince baskın gecesine
Sarayda, Vey Nehri kenarında uçmağa varınca
Birer birer Yamtarlar, Afşinler, Sançarlar;
Sen o gün Koçundun….
Ben Kür Şad’tım tanımadın mı?
Hani yürüyüşe çıkınca mavi hazar kenarından
Senin gözlerin Roma sarayındaydı o gün
Saçlarım dalgalanınca Konstantinada
Vatikan da Papa diz çökünce önümde
O mağrur ve asil atımı çekince Roma önünden
Prenses edası ile saraydan çıkıp köle gibi girince otağa
Yüzlerce yılın kiniydi gece ve…
Sen o gün Cristian’dın…
Ben Attillaydım tanımadın mı?
Peygamberler Peygamberinin inişi ile yer yüzüne
Türklüğümüz şereflenince İslam dini ile
Senin gözlerin İsfahandaydı o gün
Atımızı sere serpe koştururken Anadolu’da
Artık topraklarımıza sığmamaya başlamışsak
Cihat emri de çıkmışsa Alemlerin Rabbinden
Sivas, Harput. Kayseri birer birer düşer iken
Sen o gün Gökçe’ydin
Ben Alp Arslandım Tanımadın mı?
Peygamber Efendimiz müjdelemiş Fethi Fatihi
Çiban gibi durdukça vatan ortasında Konstantin
Senin gözlerin Edirne Sarayındaydı o gün
Ve Akşemseddin, Molla Hüsrev, Molla Gürani hoca olmuşsa
Şahi dökülmüşse kalıba, gemiler yürüyorsa karada
Sürülür o zaman ak yeleli ak kısrak denize
Ulubatlı diker iken üç hilali surlara
Sen o gün Ayşe Sultandın
Ben Fatihi İslambolun tanımadın mı?
Sarılmışsa topraklar, kan akıyorsa Fırat Dicle
İstanbul’da sultan kahrını çekiyorken çaresizliğin
Senin gözlerin Ankara’daydı o gün
Serv’e dahi imza atıyorsa damatlar
Hasan Tahsin sıkıyorsa son kurşununu İzmir sokaklarında
Tüm Antep Şahin, Maraş Sütçü İmam olmuşsa
Büyük Taarruzda dökülürken Yunan Egeye
Sen o gün Makbule Hanımdın
Ben Türk’e Ata Mustafa Kemaldim Tanımadın mı?
Ben tarihim tanımadın mı?
O zaman bırak kendini bana ve yaşa
Beni yaşarken anla…
10.12.2003
Serkan YıldırımoğluKayıt Tarihi : 27.2.2004 10:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
sevgilerimle delikanlı
Bu nedenle bu şiirin bıraktığı etkiyi zor olacak kelimelere dökmek. Yine de bir kaç şey söylemeden geçemeyeceğim.
Ritim açısından ilk bakışta yoksun bir şiir olarak gözükse de, güçlü imgeler gözlerimizde kurdurduğu hayallerden sonra güçlü iniş ve çıkışlar halinde garip bir ritim duygusu uyandırıyor. Didaktiğin ve estetiğin bir arada harmanlanmış halini görüyoruz bu şiirde. Öğretici yanı, süslenmiş biçim ve diliyle daha kolay kazınıyor hafızalarımıza. Ve gerçekten şiir amacına ulaşıyor.
Başarılarınızın devamını dilerim.
Mustafa ERDOĞAN
TÜM YORUMLAR (3)