BEN SOKAKLARDAYIM. HAYATIN KALBİNDEYİM.
YA SİZ NEREDESİNİZ?
Evet, Alanyada Obagöl Mahallesinde. Uzuun bir sokakta, kaldırımda stand açtım, çalışıyorum. Satış yapmak için, müşteri bekliyorum. Sağ arkamda, diğer komşular, durmaksızın konuşuyorlar. Konuşmaları izlemiyorum.
Önümdeki caddeden, her türlü motorlu araç geçiyor. Az önce çöp arabası, tam da önümde durdu. Midem hala alt-üst. Kötü kokulara dayanamıyorum. Çocuklar, çığlık-çığlığa oynuyorlar. Çocuklar, farklı bir dünya. Çoğu kez, bizlere ayna. Artık, ne görebilirsek?
Bu gün, işe gelip-gelmeme konusunda kararsız kaldım. Hava bir bulutlanıyor, bir açıyordu. Hala da öyle. Rüzgarın esmesi, benim için kötü. Daha tam iyileşmedim. Neyse, montumu giydim. Herşeyi göze alarak ve önlemleri de hazırlayarak, geldim işime.
Yağmur yağarsa? Önce, kalın çöp poşetiyle, bilgisayarımı, sarıp-sarmalayacağım. Sonra: Masa örtüsünü, dört bir yandan yukarı kaldırıp, Satılacak ürünleri koruyup. Kendim de, sol ilerimdeki lokantaya sığınacağım. Bakalım neler olacak?
Sabah Yağmur’la, Alanyum’a gittim. Hem ilaçlarımızı alacaktık. Hem Gülay’cığımın yolladığı parayı çekecektik, hem de bazı ihtiyaçlarımız vardı. Yeni bir sistem uygulanmaya başlamış. Eczanelerin, bilgisayar sistemleri çökmüş. Bir haftadan önce düzelmezmiş. Benim tansiyon ve astım ilacımın, acil alınması gerekiyordu. Orada çalıştığım için, komşuyduk ve hep beni kollamışlardı. Yine yardımcı oldular. İlaçlarım, zaten raporluydu. Öncelikle: Birer tanesini verdiler. Kalanları, sonra alacağım.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.