Yavaşça araladı kapıyı, ürkek ve çekingendi
Gözleri irileşmişti, korku doluydu
Cılız bedeniyle yavaşça süzüldü aralanan kapıdan
Yüzüne bir sıcaklık vurmuştu, üşüyen ellerini ovuşturdu
Korku dolu gözlerinde bir gülümseme belirmişti
İçinde tarif edemediği bir sevinçle yürüdü
Günlerdir böyle bir sıcaklığı hissetmemişti
Açtı, açıktı, çıplak ayakları çatlamıştı
Ama içindeki ümit hiç bitmemişti
Durdu, etrafına bakındı hangi kapıya gideceğini düşündü
Düşündüğü tek bir şey vardı bir lokma ekmek
Evet, bir lokma ekmek isteyecekti ziline basacağı evden
Sonra cılız parmaklarıyla, ürkek ve çekingen
Bastı önünde durduğu kapının ziline
Bekliyordu kapının açılmasını
Bekliyordu beklemesine ama içinde bir eziklik,
Ve yüzünde utangaçlığın verdiği pembelik vardı
Titriyordu ama titremesi üşüdüğünden değildi
Açlığındandı, öyle açtı ki neredeyse yıkılacak gibiydi
Sonra aralandı kapı yavaşça, karşısında bir çocuk
Önce utandı, sıkıldı sonra kekeledi birden
Ve çocuğun sesiyle irkildi “anne kapıda bir dilenci var”
Dünyası başına yıkılmıştı, ben dilenci değilim diyemedi
Açlıktan gözü karardı, zayıf bacakları taşıyamadı bedenini
Oracıkta yığılıverdi, düştü kapının eşiğine
Bu defa çocuk bağırdı tekrar annesine” anne dilenci bayıldı”
Çocuğun annesi koşarak geldi hemen kapıya
Baktı yerde yatıyordu birisi, incecik bir beden
Neredeyse kırılacaktı kemikleri, kim bilir kimin nesiydi
Sonra diğerleri çığlık seslerine koşuşturdular
Biraz su ile yüzünü yıkadılar, çocuk kendine geliyordu
Yavaş yavaş kendine geldi çocuk, sordu oradakilere bana ne oldu?
Meraklı bakışlar anlattılar ona ne olduğunu
Hiç sormadılar derdin nedir diye? Neden burada olduğunu?
Sonra anlattı çocuk kendisini, bir dilenci olmadığını söyledi
Ve ekledi ardından
Ben aç bırakılmış, terk edilmiş bir sokak çocuğuyum….
®©
Kayıt Tarihi : 12.2.2006 23:20:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!